Ekipte, benim gibi fotoğrafa meraklı İstanbul Tıp tan bir doktor arkadaş da vardı. Dr. MehmetAli ... O da hep fotoğraf makinasıyla gezer. Biz bu müthiş manzarayı görünce durabilir miyiz ?
-" Aman güneşin son ışıklarını kaçırmayalım !" diye , elimizde makinalar, hafif eğimli vadiden aşağı taş kö
prüye doğru hızla koşmaya başladık..
Fakat birkaçyüz metre gitmiştik ki , nerdeyse kulaklarımızın dibinde vınlayan takır takır makinalı tüfek kurşunlarıyla ne olduğumuzu anlayamadan kendimizi yere attık. Sürüne sürüne hemen yakındaki bir kayanın arkasına sindik. Bu arada üzerimize yağmur gibi kurşun yağmaya devam ediyordu.Sığındığımız kayanın arkasında, doktor arkadaşla ne yapacağımızı bilemeden birbirimize bakıyor ; olan biteni anlamaya çalışıyorduk...