Sonunda kardeş bitkiler bahçesine gidebildik. Hava neredeyse bahar gibiydi, bugünü kaçırmadığımıza sevindim.
Ben taşlı topraklı, ecik bücük bir yer beklerken çok güzel hazırlanmış, düzenli bir bahçeyle karşılaştım. En çok tohum toplarını merak ediyordum. Benim gibi merak edenlere bir fikir vermesi için, topraktan çıkmayı başarmış bir kaç tanesi:


Ceyhan bu konuda daha iyi bilgi verecektir.
Baobab yerde, ağaçta ne gördüyse yemeye kalktı ve de yedi. Önce bu soğanlardan başladı.
Yemek ve çay faslından sonra Ceyhan ağaçları bordo bulamacı ile ilaçladı. Biz daha çok işin sohbet kısmında kaldık. Bu arada birşeyler dikeceğimiz yerde Baobab'la birlikte, keşfettiğimiz çileklere saldırıp ikişer kök söktük. Son olarak, Alihsan'ın getirdiği aşılı böğürtlen de yerine dikildikten sonra geri döndük.
Gelecekte nereye kadar gidebiliriz (sonuna kadar gitmeyi diliyorum elbette)bilmiyorum ama benim adıma, kafamda birşeylerin daha iyi oturduğu güzel ve verimli bir gündü.