Ha bu arada, geçen sene ilk gelen hoyaları, tam üç kez söküp yeniden dikmiştim, doğru toprak karışımını bulacağım diye.
O zamanlar, toprağın altında göz kalması gerek diye bir şey de bilmiyordum, hatta gözün ne olduğunu bilmiyordum.
Gelen çelikleri, sevgili Cezzar'ın tabiriyle lime lime yapıp, dikip durmuştum.
Yani, anlayacağınız gibi, ters de dikseniz, sök-dik, sök-dik de yapsanız, hoyalar dayanıklı bir tür.
Benim elimde çekmedikleri kalmamış zavallıların.