Merhabalar !
Arkadaşlarımızın yazdıklarını okuyunca çok mutlu olduğumu bilmenizi isterim. Güler hanımın yazdıklarına aynen katılıyorum. Gerçekten düzenli ve programlı bir toplantı yaşadık arkadaşlarımızın sayesinde. Tüm İzmir grubunu tebrik etmek lazım. Sağ olsunlar yüreklerine sağlık.
Cumartesi günü başlayan bilmece tam bir muammaya dönüştü Manisadan itibaren. Daha önce hiç gitmediğim bir coğrafyayı görmek vardı işin içinde. Manisa İzmir arasını ben hep çok uzun bir yol düşünürdüm meğer ne kadar yakınmış. Otobüs dağları tırmanmaya başladığında bir lodos bir fırtına vardı sanki arabayı tutup yolun kenarına koyacak gibi. Dağı bitirip inişe geçince bir baktım karşımda dümdüz ovaya yayılmış yıldız kümeleri gibi İzmir. İnanın manzara o kadar güzeldi anlatması bile çok zor. İçimden ne geçirdim biliyor musunuz göz koymakta haklıymış Yunanlılar. Bu güzelliğe göz koyulmaz mı? Hoş sonra denize dökülmekle ödediler bedelini ya neyse.
İzmir otogarında bir sigara molası ve verelini Ödemiş. Ovaları ve yıldız kümelerini yararak ilerliyor otobüs. Aydınlanan kadar seyrettiğim kadarı ile her taraf meyve bahçesi ovaların. Tire, Torbalı derken hemzemin geçitleri geride bırakarak vardık Ödemişe . Otobüsten ayağımı yere basar basmaz bir ses, Cemal S diye bir baktım Kazım bey. Sıcacık karşılanmanın ayrıcalığını yaşadım sayelerinde hem de diğer yolcuların şaşkın bakışları arasında. Buradan kendilerine çok teşekkür ediyorum. İşte size ağaçlar net farkı. Bu siteyi kuranlara yaşatanlara da selam olsun. Yüreklerine sağlık.
Kazım beyin arabası ile geçtik Birgi cennetine gece gece. Saat bu arada 22; 30 olmuştu. Güler hanımlar ve Fatma hanımlar yerleşmişler sobanın üzerinde kestane bile yapmışlar ben gelene kadar. Oğuz abi Özkan bey sağ olsunlar bir güzel sohbet ettik o akşam. Tecrübeleri ile ışık tuttular yeni emekliye. Tabii varsa yoksa Ağaçlar net Güler hanımın ve Fatma hanımın Kazım beyin de katıldığı sohbetlerimiz tam bir aile toplantısı gibi inanın. Ben hepsine saygılarımı sunuyorum. Sonra istirahate çekildik. Sabahleyin erkenden evden kaçar gibi ayaklarının ucuna basarak çıktım sabah yürüyüşüne.
Birgide tam bir yürüyüş turu , meydandaki kahvede gazete keyfi ve adaçayı inanın çok güzeldi. Ada çayının cezvede yapıldığını kahve gibi ilk defa gördüm. Birde işin içine insanımızın sıcaklığı eklenince soğuğu hissetmek ne mümkün. Birgi tarihi izleri hala koruyan çok şirin bir yer. Döndüğümde kahvaltımız hazırlanmıştı işletme sahipleri tarafından. Ortada harıl harıl yanan sobanın üzerinde çayımız. Acemi çıraklık bile yaptım. Tüm kahvaltılıklar yöresel ürünlerdi öyle güzeldi ki. Kısacası her şey bir harikaydı.
Telefon çalıyor arayan Penelophe günaydından sonraki söylediği aynen şu * Kahvaltı yapıyorsunuz değilmi bizlerde sizleri burada pide yemeye bekliyoruz* Biraz sitem dolu sözlere onları da yeriz diye cevap veriyorum. Bir gülüşme geçiyor aramızda sanki iki kardeşin şakalaşması gibi düşünün lütfen. Ödemişe vardığımızda kocaman bir kahvenin bir tarafında masalar düzülmüş ağaçlar net üyeleri kocaman bir aile. Çocuğumuz gencimiz kahvaltıda hepsi bir arada o kadar güzeldi ki fotoğraflara bakın galeride derim. Herkes sanki kırk yıllık dost gibi paylaşıyor pideyi de katmeri de hatta tohumu ve fideyi de. Güler hanım eli kolu dolu dolu gelmiş yine diğer arkadaşlar gibi. Tam bir paylaşım izliyor çevredekiler. Şaşkın şaşkın. Hele birde internetten tanıştığımızı öğrendiklerinde ağızları bir karış açık kalıyor deyim yerindeyse. İşte güzellik işte Anadolu insanı diyorum içimden. Fuara kadar yürüyüş ve serbest fuar gezisi. Kocayörüğün yeğenleri Kaptan fidancılık ağırlıyor bizleri buradan Cumhur beye çok teşekür ediyorum. Belikli Mahmut bey aramış arkadaşlarım geliyor diye. Sanki kendi standımız gibi oldu bir anda yerleri.
Birgiye döndüğümüzde belediye başkanı karşıladı bizleri Çakır ağa konağında. Bilgi aldık kendilerinden hatta bizlere gruplar halinde rehberlik bile ettiler sağ olsunlar. 1761 de yapılan konak bütün ihtişamı ile ayakta durmaya çalışıyor. Her şeyi bir başka güzel. Çakır ağayı kıskanmamak eldemi. Yaşamayı biliyormuş rahmetli yaşadığı mekanın dan belli. Ne o öyle odalar, hepsi hanımlarının memleketlerine göre süslemeler öyle. De gel de kıskanma. Neyse.
Camisi, sokakları, cumbalı avlulu evleri hatta bakkaldan girilen tarihi hamamı ile bir başka güzel Birgi. Konakları ap ayrı tabii. Hepsi birbirinden güzeller inanın. Babada yenilen akşam yemeği bir başka güzeldi. Tarihi bir binada içilen akşam kahveleri ve sıcacık sohbettin tadına doyulurmu hiç. Bir ara telefonlar çalıyor bakıyoruz Mahmut bey, Mine hanım, Cumhur bey selamları ile bizlerle birlikte oluyorlar sağ olsunlar. Kuzeyin kızı arıyor bir ara İklimsiz çok mutlu oluyoruz. Ya Celal Sungur beye ne demeli o kadar işinin gücünün arasında arıyor bizleri mutlu ediyor. O kadar yoğunki buyur gidelim abi diyemedim kendisine. Hederada telefon selamı ile katıldı bizlere. Hepsinin yüreklerine sağlık. Arayan aramayan yürekleri ile bizlerle olduklarından şüphemiz dahi olmayan ağaçlar netin bütün üyelerine selam olsun.
Zor ayrıldık desem abartı olmaz inanın. Bu sahneleri hiç sevmeyen birisi olarak ayrıldık zorla da olsa.
Daha sonrasını müsaade ederseniz sizlerle ikinci mesajımda paylaşmak isterim. Oldukça uzadığının farkındayım mesajımın ne yapayım. Yaşanan güzelliği paylaşmak o kadar kolay mı? Beni bağışlayın.
Bu organizasyonda emeği olan Penelophe, Kazım Polat ve diğer siz değerli güzel İzmirli üyelerin bizlere gösterdiğiniz konuk severlik için sonsuz teşekkürler. Ancak bu kadar olur. Sağ olun var olun. Heey güzel İzmir in güzel insanları. Hepinize selam olsun Yalovadan.
Saygıyla.
Cemal Sansar / Yalova.
|