Sayin Yalniz Cinar
Yaklasik 4 aydir. Alternatif enerjiler konusunda okuyor ve bilgileniyorum. Biomas, biogaz ve biodiesel konularindan su an derinlesmeye calistigim konu biodiesel ve imalatinda kullanilan yaglik tohum Kolza, kanola.
Bu urunun faydalari konusundan cok, Turkiye'de ki gelisimine veya bir turlu gelisememesine deginmek istiyorum. Biliyorsunuz dunya standartlarinda en iyi biodiesel imalati Kanola (Kolza), Soya veya Aspir den gerceklesiyor. BUnlarin arasinda enerji verimi en yuksek olan Kanola (KOlza). Amerika dunyanin en buyuk soya ureticisi olarak biodieseli soya dan imal ediyor. Ayrica Amerika su anda dunyadaki en buyuk biodiesel ureticisi konummunda. Pesinden Avrupa geliyor. Avrupa biodieseli Kolza'dan uretiyor. En buyuk imalatci ulkeler Fransa ve Almanya. Ingiltere yeni tesislerle yakalamaya calisiyor. Hollanda, Polonya gelisimler icinde. Dunyada biodiesel fabrikalari planlaniyor ve pesisira aciliyor.
Dunyada soyadan sonra en cok uretilen yaglik tohum kolza (rapeseed veya Kanola) olarak tanimlanabilr. Sanirim 2005 yilindaki uretimi 37 milyon tonu buldu. Bu rakam 90 yillarda 42 milyon tona ulasmisti.
En buyuk kolza ureticileri sirasiyla Cin (11 Mil.T), Avrupa (9 Mil.T.), Kanada (7 Mil.T.), Hindistan (6 M.T sanirim), Ukranya'da buyuk atilim var. BU sezon 1 M. tona yakin hasat elde edildi. Onumuzdeki 3 sene icinde 3.M.T hedefleniyor. Almanya Ukranya'dan surekli toprak kapatiyor. Sanirim 2 milyon hektar civarinda bir topragi baglamis durumdalar. Bu hektar basina 2.5 Ton verim hesaplandiginda, yaklasik 5 milyon ton hasata tekabul ediyor.
Anlatacak cok sey var ama isin ozu, sizin soylediginiz gibi Turkiye ne yapmis simdiye kadar. Dunyada yakalsik 20 sene once baslamis bir hikayenin Turkiye bu gun neresinde????? Toplum ve cifti daha iki senedir biodiesel diye bir seyin varliginin farkina vardi. Ben 4-5 ay once ogrendim ve calismaya basladim.
Yine de emin olun Turkiye Cumhuriyetinde toplum her zaman Yonetimin ilerisinde olmustur. Yonetim her zaman toplumu ve ticareti kostekleyen olmustur. Bu gercegi kimse yatsiyamaz bu ulkede. Hangi yonetim olursa olsun Turkiye'deki devlet yapisi her zaman kisitlayan, tabiri caizse avanta arayan durumundadir. Yani kendi yakin cevresi ve politikalarini finanse eden ekonomik guc gruplarinin menfaatleri hangi dogrultdaysa Yonetim kanunlarini bu dogrultuda hazirlamistir.
Bu BIODIESEL icin de gecerlidir. Dunyada bir tek Turkiye'de Biodiesel'e OTV odendigi dogrudur. Sizin soylediginiz gibi sadece ithal edilen hammaddeden uretilen biodiesele uygulanmiyor. yerli uretilen hammede (yani yaglik tohum)'dan uretilen biodieselin Fosil Yakit Dizel'e katilan %2 lik bolumunden OTV alinmiyor. Bu su demek, Dizel Tuketimi Turkiye'de yaklasik 14 Milyon ton olduguna gore. Sadece 280.000 Ton biodiesel'den OTV alinmayacak. Yani sadece Fosil Dizel'e karislital kismindan alinmayacak. Geriye kalan ve piyasada bu yakiti enerji, isinma veya 100% yakit olarak kullanacak sanayici, vatandas ve ciftciden bu OTV kanuna gore tahsil edilecek. Kanuna gore tabii ama insanlar bundan kacmak icin MERDIVEN altina gizleneceklerdir. Bu sebeple "merdiven alti" bu kanun sebebiyle motive ediliyor. Ayrica ciftcinin onu tikaniyor.
Turkiye'de bazi seylerin aceleci yapildigi dogru. Fazlasiyla sicak kanliyiz ve aceleciyiz. Borsa'mizin diger dunya borsalarindan farkli hareket etmesi, kar ve zararlarin ilk 3 saniye icinde gerceklesmesi bunu cok iyi anlatiyor. Emin olun nasil borsada ilk 3 saniyede gerceklesen ani cikis ve inisler aslinda Turk milletine zarar ettiriyor ve yabanciya kar ettiriyor ve paralarimizi hep yabancilara kaptiriyorsak, bu biodiesel sektorunde de ayni oluyor ve olacak.
Son 5 senede Turkiye'de kurulan buyuk kucuk tesislerin sayisi 100'u buldu. Bunlarin toplam uretim kapasitesinin 1.5 milyon ton bazilarina gore de 1.2 milyon ton. Ancak bu tesisler %10 kapasite ile calisiyor. Yani toplam 120-150 ton bir uretim soz konusu. Bu uretimin bir cogu palm yagi, atik yaglar, soya ve az bir bolumu kolzadan yapiliyor. Yani Avrupa standarti olan EN14214'e uygun imalat yok denecek kadar az.
Hepimiz umuyoruzki bu durum duzelecek ve hukumet mevcut imalatcilarin da baskisi ve avrupanin destegiyle akli selime gelecek.
Bu gun cikartilan kanunun Petrol devlerinin baskisi sonucu oldugunu hepimiz biliyoruz. Sadece devletin vergiden kaybetmemesi icin boyle bir OTV uygulamasi yapilmiyor. Bu pazarin gercek anlamda gelismesi, Turkiye'de kasitli olarak engelleniyor. Burada mevcut hukumetin Petrol Devleri tarafindan destekleniyor olmasinin buyuk payi var diye dusunuyorum ben.
Turkiye'de ciftci kolza ekmiyor. Toplam hasat 10.000 Tonu gecmiyor. Bu yok denecek kadar az. NEDEN? Fransa yanlis hatirlamiyorsam cifticisine buyuk destek veriyor. Turkiye'de de destek var tabi (Ton da 0.20 YK-dekara 4 YTL). Ama bu tek basina yeterli degil. Devlet gercek anlamda calismali bu konuda. Ham madde uretimi artana kadar ozellikle ihrac kaydiyla ithalat desteklenmeliki imalatci isi daha iyi kavarsin ve ogrensin EN14214 satndartinda mal imal etmeye zorlansin ve Ihracat arttsin. Yani Katma deger Turkiye'de olussun. Ihrac kaydi ile ithalatin bu ulkeye hic bir zarari olmaz, tma tesine dis ticaret hacmini arttirir. Teknolijisini gelistirmesine yardimci olur.
Ancak BIYORBIR baskani Sayin Tamer Afacan'in soylediklerine gore, bu sektorde Ihrac Kaydiyla Ithalata dahi engelleme var. Dis Ticaret Mevzuati sebebiyle, Avrupa'nin yuksek Biodiesel satinalama talebine karsilik verilemiyor, yani Biodiesel'i ihrac etmek dahi cok zor veya imkansiz deniyor. Iste asil burda ben hayretlere dusuyorum. Gerekcelerini artik anlayamiyorum. Eger Tamer Afacan'in soyledikleri dogruysa burda garip seyler donuyor ve hatta Vatan Hainligine varan bir dongu var demektir. Bu konuyu arastirmayi ve kanunlari okuyup ogrenmeyi ve hatta Devletin kurumlarini mesgul edip isin gercek yuzunu anlamayi hedefliyorum. Bu konuda bana yardimci olacak her turlu bilgi ve ilgiye acigim.
Saygilarimla
|