Bu aşk o kadar güzel ki, acı da verse güzel.
Huzur bulmak için dere olup, yavaş yavaş akıyor, yatağımın altındaki minik çakıl taşlarını okşayarak durgun göle erişiyorum.
Etraf yemyeşil, salkım söğüt ağaçları, saçlarını göle doğru iyice eğmişler.
Kuş cıvıltıları, sessizliği bozuyor. İleride Balıkçıl kuşu gagasını batırıp batırıp çıkartıyor.
Hafif bir rüzgâr esiyor.
Göle kavuştuğum yerde, daire daire halkalar meydana geliyor. Etraftaki kurbağalar bunu oyun sanıyor, şıp şıp atlıyorlar.
İlerdeki salkım söğüdün dalına arılar yuva yapmış. Dalların arasından süzülen ilk aşkım Güneş, sıcaklığı ile yuvayı ısıtmış. O da ne? Bal dedikleri sıvı ince ince uzayarak damla damla göle akıyor. Gölün suyu bundan dolayı mı tatlı su acaba?
Bunları seyretmek bana huzur veriyor.
|