Aşağıya doğru hızla süzüldükçe, etrafım aydınlanmaya,
güneşin altın ışıkları içimi yıkamaya başladı...
Etrafta çığlık çığlığa uçuşuyordı fırtına kuşları.
Yeryüzüne yaklaştıkça, içimi dolduruyordu,
benden önce menzile varan arkadaşlarımdan gelen mis gibi toprak kokusu.
Yeni bir hayata başlıyoruz, başka bir ülkeye gidiyoruz diye sevinçle haykırdım rüzgarda...
İçim coşkuyla, şiirle doldu hep. İşte, harikulade arkadaşlar, türlü güzellikle dolu yeni bir hayat dedim!...
"kuşlar yağmur yağdırır da,
yağmur güneşe vururdu ya
ben, sana gelirdim..."
|