Toprak üstüne çıkmamdan bu yana tam 21 kış geçti.
Yanımızda bulunan aile ile 2 kış beraber yaşadık. Onların konuşmalarını da anlıyorum.
Eyvah! Yine bu tarafa doğru dönen ayakları üzerinde bir çok makina geliyor. Ne olacak acaba? Yaklaştılar ve evin önünde durdular. Bazılarının önünde yukarı kalkıp inen aletler var. Bazıları ise havuz gibi. Küçük küçük olanları da var.
İşte. Gölgeme doğru yaklaşıyorlar. Şimdi konuşmalarını duymaya başladım. Ev tarafından da çocukların ağlaması geliyor. Anneleri de ağlıyor.
Yoksa bu insanlar kötü insanlar mı?
Konuşmalarını duyuyorum. Bulunduğumuz yer koruma altına alınmış. Bizim ilerimiz sulak alan imiş ve bu bölgede yerleşim yasakmış.
Tabi ki sevindim. Fakat çocuklar için üzülmedim desem yalan olur.
Yukarı kalkıp inen makinalar tüm yapılan yerlere saldırmaya başladı. Toz duman birbirine karıştı ve herşey yerle bir oldu. Daha sonra üstü çukur makinalara (Sonradan adının kamyon olduğunu öğrendim) kepçe denilen aletlerle, yıkılanları yüklediler. Çalışmalar hava kararıncaya kadar devam etti. Çocuklar hala benim yanımda ağlıyorlar. Onlar için üzülüyorum. İnşallah ğüzel bir yerde mutlu olurlar.
Buraya getirdikleri hiç bir şey burada kalmadı.
Sabah uyandım ki...
|