Teşekkür ederim arkadaşlar çözüm önerileri için. Sanırım en kolayı Kudret Beyin yazdığı gibi çakıl dizmek alta. Hem uygulaması, hem bulması kolay. Ama marullarıma ne olmuş bilen yok galiba henüz.
Her ne olmuşsa olmuş ama kötü olmamış. Az önce bir tanesini oğlumla beraber afiyetle yedik. Ençok merak ettiğim, bunca uğraşa değip değmeyeceği konusunda endişelendiğim şey topraksız yetişmiş sebzelerin tadı idi. Özellikle marulda acımsı bir tat ve gevrekliğini yitirmiş bir doku hiç haz etmediğim şeydir. Diyeceksiniz ki insanın kendi yetiştirdikleri tatlı gelir, ''kargaya yavrusu kuzgun gelirmiş'' misali. Ama marulun tadı ve gevrek dokusu mükemmeldi, yeşil olan yenebilir herşeye tepkili olan oğlum bile severek yedi. Ben taraflı olabilirim ama oğlum tarafsız hatta karşı taraftan olmasına rağmen çoğunu yediyse bu iş tamamdır.
Sevgili nariçi evet şimdilik pazardan almaya nazaran ekonomik değil. Ama Antalya'da yaşıyor olmama rağmen bu tazelikte ve lezzette sebzeyi bulmam mümkün olmuyor. O çiçeklerini gördüğünüz domatesleri tohumdan ben yetiştirdim. Tohumun toprağı yararak çimlenmesini hayretler içinde izledim. Evdeki herkes mutfağa girdikce eline fısfıs alıp küçücük fideleri suladı, onları boğulmaktan ben kurtardım. Şu çiçeklerinin, yeşilinin güzelliği için bile değer. Ürün alamasam bile çiçek yetiştirdim balkonda derim.
İnanın hobi olarak dantel yapmaktan, ahşap boyamaktan incik boncuk dizmekten daha ekonomik. Hem kim diyebilir ki birgün birkaç dönüm yer alıp bu deneme üretimlerimizi büyük işletmelere çevirmeyeceğimizi. Belki içimizden birileri geleceğin topraksız tarım yapan büyük işletmelerinden birinin sahibi olacak. Belki de bu kişi sizsiniz. 3 marulla başedemezken 3 dönüm marulla başetmeyi bekleyemeyiz.
Düzenleyen Şule68 : 24-10-2008 saat 09:52
|