Sayın Denizakvaryumu böyle bir üretimi nasıl gerçekleştirmişler merak ettim. Diyelim ki vakumlu kaplarda havasız ortam yaratmışlar. Ambalajı açtığımız anda bozulma başlamaz mı?
BİR FİKİR:
İçimizde mutlaka Genesis adlı belgeseli seyreden ya da Olasılıksız isimli romanı okuyan vardır. Pek çok konuya değinilmekle beraber temelde varoluştan bahseden eserlerdir. Kainatın oluşumu, varlığın temeli, insanın ve diğer canlıların yaradılışı , felsefi , biyolojik, matematiksel boyutta irdelenir.
Eserlerde bahsi geçen konulardan biri de Eski çağ filozoflarının da bahsettiği "Herşey akar" düşüncesidir. Buna göre bir saat hatta bir saniye öncesiyle şu an aynı değildir ve değişim, yenilenme süreklidir.
Yine aynı şekilde tüm kainat, tek tek nesnelerin bir araya geldiği bir bütün olarak tanımlanmayıp atomların hatta atomlardan da küçük parçacıkların hiç boşluk bırakmamacasına doldurduğu, sürekli hareket eden, değişen,birbirine dönüşen, kımıldayan renkli bir bulamaç gibi tarif edilmiştir.
Bu düşünceyi temel alırsak bir yıl, bir ay, bir saat hatta bir saniye önceki bedenimiz aslında bize ait değildir. Hücrelerimiz sürekli yenilenir değişir, ölür ve yeniden dirilir. Şimdi şu anda, bir yıl önceki bedenimizden eser yoktur.
Öldükten sonra da hücrelerimiz dağılır, toprak olur, hava olur, su olur sürekli dönüşür dönüşür...
Bütün bunlardan yola çıkarak şöyle bir sonuca ulaşabiliriz kendi kanaatimce ki " Sizlerin de bu konudaki düşüncelerini merak ediyorum" :
Bundan sonraki bedeninizi şekillendirmek, bu andan sonra bedeninizi oluşturacak maddeleri seçmek, yenilemek hatta yeniden doğmuş gibi olmak tamamen olmasa da ( olasılıklar dahilinde ) sizin elinizdedir. Vücudunuza kabul edeceğiniz ve etmeyeceğiniz maddeler sizin metabolizmanızı yani hücrelerinizin bir arada durmak için ve ahenkle çalışmak için ettiği yemine sadık kalmalarını garanti altına alır.
( İşte kendisiyle çelişen bir insan türü. Daha birkaç gün önce felsefenin sırası olmadığını iddia ediyordum.

) Arkadaşlar beni bu şekilde bir süreliğine idare ediverin lütfen. Doktorum fazla üzerine gitmeyin demiş. Bahsi geçen kitabı okumayanlar varsa mutlaka okusunlar. Bazı bölümlerini okurken "affınızla" insanda yazar kayışı koparmış düşüncesi oluşuyorsa da çok çok etkilendiğim bir roman )