Ehem ehem şimdi Temel ve Fadime'yi sizlere anlatarak yeni bir polemik konusu yaratmayayım. Zaten ben tipik bir Fadimeyim, eşime de Temel diyebiliriz. İyi madem biraz da ben güldüreyim.
Temel sokakta iki metre ağızlığa taktığı sigarayla dolaşıyormuş.
" Hayrola Temel bu nedir ? " diye sormuşlar.
" Doktorum sigaradan uzak duracaksın dedi " diye cevaplamış.
...........
Temel yargılanmış ve idama mahkum edilmiş. Darağacına götürülürken söyleyecek son bir sözü olup olmadığı sorulmuş.
" Bu bana iyi bir ders oldu " demiş.
GIDALARIN HAZIRLANMASI İLE İLGİLİ KÜÇÜK BİR NOT:
Arkadaşlar günümüzde taze meyve sebzeleri sadece haftada bir kurulan semt pazarlarından değil marketlerden hatta bakkallardan bile alabiliyoruz.
Pişirdiğimiz sebze yemeklerini öğünlük olarak hazırlamamız gerekir. Mesela yarın akşam karnabahar pişirmeye ve salata yapmaya karar verdiniz. Bir gün öncesinden "tüketeceğiniz kadar sebzeyi" en tazelerinden gerektiği kadar satın alıp bir akşam önceden elma sirkesi kattığınız suda bekletip yıkayarak hazırlayabilirsiniz.
Pişmiş gıdaların tüketimini ertesi güne bırakmayın. Buzdolabından çıkarıp tekrar ısıtıp tüketmeyin. Yemekleri hergün azıcık azıcık hazırlayın.
Marketten azıcık domates almaktan utanıp çekinmeyin alışverişinizi öğünlük yapın. Üç tane domates, bir tane muz satın alma hakkınız her zaman vardır. Her zaman sebze meyvenin en tazesine ulaşmaya çalışın. Her gün azar azar alışveriş yapmanız, buzdolabınızda bekletip bozulan sebzeleri tüketmeye çalışmaktan her zaman için daha iyidir.
Sindirim sistemi hastalıklarının temel nedeni tabi ki beslenme şekli ve gıdaların sağlıklı olup olmamasıdır.
Bütün bunları kendi sebzesini üretemeyenler için hatırlıyoruz. Bahçesi olanlar için en taze ve temiz sebze meyvelere ulaşmak çocuk oyuncağı zaten...

) Bütün bu yazılanlar insanda angarya duygusu uyandırıyor olabilir ama alışkanlık haline getirilebilir. Tamamen bakış açısına bağlı. Her gün nefes alıyoruz, yemek yiyoruz, işe geliyoruz ve bunları angarya olarak algılamıyoruz...