Hayvan bakmak ta tıpkı çocuk bakmak gibi demiştim ya. Kimse diğerinin yetiştiriş tarzını beğenmez.
Bize veterinerimiz küçükken mama kabı hep dolu olsun demişti. Çiftlik sahibi ise önüne mama bırakma sakın demişti. Veterinerimiz sakın çiğ kemik verme demişti. Çiftlik sahibi ise sakın kemiği haşlayıp vermeyesin, uçları iğne gibi olur, bağırsaklarına batar demişti.

Aslında iki taraf ta haklıydı, veterinerimiz evde çocuk var, çok içli dışlıyız diye parazit sorunu olmasın diye haşlayın diyordu. Çiftliği olan arkadaşımız, köpeklerle bizler gibi içli dışlı olmadığından, sebepsiz sevmeye bile karşı olduğundan (köpeklerin doğasının bozulduğunu iddia ediyor, aslında haklı) çiğ kemiğin yağlı dokusu olduğundan, uçlarının asla iğne gibi olmayacağını ve köpeğe yararlı olacağını savunuyordu.
Veterinimiz bize akıl verirken kendi köpeği komşu kebapçılardan çıkmayıp obez oluyor o başka
Alman Çoban Köpekleri, iri göründükleri halde çok az yemek yiyorlar. Hele sıcak havalarda yemeği tamamen kesiyorlar. Ancak havalar serinleme başlayınca üşümesinler diye, bahçede bakılan köpeklerin biraz yağlanmasında fayda var diye biliyorum.