Kedi delisi arkadaşımızın komşu çocukla olan sohbeti üzerine bir kaç satır yazmak istedim.
Evet çocukların bir kaktüsün güzelliğini algılamaları çok zor. çünkü onlara büyükler hep "kendilerine zarar verebilecek sivri nesnelerden uzak durmalarını" öğütlemiş halkı olarak. Çocuklar da elbet kendilerini bu öğütler çerçevesinde bir "güzellik-çirkinlik" kalıpları oluşturur.
Peki büyükler ?.. İnanın kaktüs sevgisini büyüklere anlatmak çok daha zor. Evinde elli çeşit menekşe büyüten bir iş arkadaşımın, evinden kaktüs büyütenleri "zevksizlikle" suçladığına şehit oldum.. Nedenini sordum arkadaşıma bana "dikenleri var batar, sonra estetik değil, çiçeklenmezler toprağı kuru kuru çirkin gözükür ve rüzgarda o topraklar evi balkonu kirletir" gibi nedenler saydı..
.. Kendisine "kaktüslerin bir insana diken batırdığına hiç tanık olmadığımı, insanların kaktüs dikenlerini kendilerine batırabildiklerini, Kaktüs mimarisinin son derece estetik, dikenlerinin çok güzel ve çok asil bitkiler olduğunu, çiçeklerinin de çok değişik olduğunu ve son derece asilce bu çiçekleri insanlara pek talepkar olmadan sunduklarını" anlattım.. Elbette menekşelerde güzel ve diğer uzun süre çiçekli kalabilenler, yeşil yapraklı salon bitkileri.. hepsi güzel.. Ama kaktüs sevgisi bambaşka..
Arkadaşıma;
'Kaktüs sevebilmenin her insana nasip olmayan bir ayrıcalık olduğunu, kaktüs bitkisini parmakları ile sevebileceğini, dikenlerine duygu dolu bir şekilde dokunabileceğini, asla romantik olmadan bir kaktüs bitkisine dokunulamayacağını, aksi halde hoyratça sevgi karşısında dikenlerinin batabileceğini, kaktüs sevmenin ve bir kaktüse dokunmanın çok asil bir duygu ve ruh gerektirdiğini" anlattım uzun uzun
))
Son dönemde kaktüs satışları artmış (Bir AVM de çalışan arkadaşım söyledi), Bir TV programında kaktüslerin zararlı radyoaktif ışınlardan koruduğu söylenmiş
).. Tabi çocuklarını olası kanser tehlikesinden koruma dürtüsü içindeki anneler AVM lerdeki Yapı marketlerindeki kaktüs reyonlarına hücum etmişler
).. Bende tanık oldum ve bir anne ile reyonda konuştum. Anne bana ne dedi biliyor musunuz ?... "Eğer çocuğumun bilgisayarından gelen radyoaktif ışınlar olmasa bu çirkin dikenli yaratığı asla çocuğumun odasına yaklaştırmam"
)) Son dönemdeki kaktüs ilgisini Radyoaktif ışınlara borçluyuz
))
Çocukların estetik bilincinın gelişmemesi ve öğütler nedeniyle kaktüsleri iğrenç bulmasını anlayabiliriz, büyüklerin büyük bir çoğunun kaktüs sevmemesini ise sevgisiz, her şeyi karşılık bekleyerek veren bir ortamın büyüttüğü büyükler olmalarından kaynaklandığını ileri sürsem hata mı ederim?..
Çok uzattım biliyorum ama kedi delisinin komşu çocukla olan muhabbeti bende bunları yazdırdı, hoşgörün.. sevgiyle kalın kaktüs kardeşleri