Herkese merhaba,
Hepimiz mutlaka köylerimizden, annemizden-babamızdan, akrabalarımızdan sürüngenlerle ilgili çeşitli efsaneler, hikayeler dinlemişizdir. Özellikle de yılanlarla ilgili üretilen efsaneler iananılmaz boyutlara ulaşmaktadır. Zaten yılanların edebiyatta ve diğer sanat dallarında da önemli bir yeri vardır.
Örneğin birçoğumuz (ben de dahil) çocukluğumuzda kertenkelelerden korkmuşuzdur. Nedeni, bize kuyruğunu bıraktığında etrafını zehirlediğinin söylenmesidir, tabi ki bunun gerçekle uzaktan yakından alakası yoktur. Diğer bir örnek de zehirli zannedilen ancak tamamen zararsız olan yılanlarla ilgili durumdur. Örneğin Ok Yılanı olarak bilinen
Pltyceps najadum dediğimiz yılan türünün insanı 1 dk. içinde öldürecek kadar kuvvetli bir zehrinin olduğuna, bunun yanında ok gibi fırlayarak insanın kalbini delip geçtiğine inanılır. Tabi bunun da gerçekle bir ilgisi yoktur. Bunların dışında, benim anneannemden duyduğum bir hikaye de şudur: Küçükken bağa gittiklerinde bir yılanla karşılaşırlarsa Şahmeran'ın ruhuna üç fatiha okurlarmış, yılan gidermiş (onlara da annesi söylemiş).
Benim sizden ricam; yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar (sürüngenler) ve bunlara ek olarak kurbağalar (amfibiler) hakkında duyduğunuz veya okuduğunuz ilginç hikayeleri ve efsaneleri paylaşmanızdır (ağırlık yılanlarda olacaktır). Tabi buna bu canlılar hakkındaki doğruluğundan emin olmadığınız bilgiler de eklenebilir. Böylece hem emin olmadığınız veya yanlış olan bilgileri açıklığa kavuşturmuş oluruz, hem de bu başlık altında herkesin ilgisini çekebilecek hikayeler yazmış oluruz. Ara sıra ben de katkıda bulunacağım.
Yalnız sizden bir ricam daha olacak; bu hikayeleri yazarken sizin ya da size anlatan kişinin bulunduğu yeri yazarsanız çok sevinirim (il yazsanız yeterli olur, ama isterseniz daha da daraltabilirsiniz). Bu konuyla ilgili ya da başka bir konuda dilerseniz bana e-posta ile de ulaşabilirsiniz:
igcinasit@yahoo.com.tr
Paylaşımda bulunan herkese şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla,
Naşit İĞCİ