Ege'de çok kullanılır mercanköşk. Bodrum'a gidin, her bahçede, balkonda mutlaka karşınıza çıkar. Eski yağ tenekelerine dikilir çoğunlukla. Elinizi sürdüğünüzde (aynı fesleğen gibi) kokulara bulanırsınız.
Karnı ağrıyana hemen bir dal mercanköşk (yörede 'sepsu' denir) kaynatır Bodrumlu nineler. Muğla, Yeşilyurt'ta ise dokuma tezgâhlarının toktoklarını dinlerken içeceğiniz yorgunluk kahvesinde çıkacaktır karışınıza bu Akdenizli süzgün gelin. Kahveye konan bir dal mercanköşk, sakinleştirici etkisiyle kahvenin uyarıcı özelliğini dengeleyecektir.
Böylesi bir geleneğe başka bir memlekette rastlayamazsınız. İğne oyasıyla buğday başağından karaduta, elmadan karanfile renk renk motifler işleyen güzellerimiz, işten arta kalan zamanda da mutfakta kullanırlar yaratıcılıklarını. İşte sepsulu kahve bunun bir örneği.
Anadan kıza, kaynanadan geline nesiller boyu taşınan geleneklerden, lezzetlerden bir tanesi bu. Sadece bizim güzeller bayılmaz ona. Sevgili Fransızımız Maurice Mességué de mercanköşke sevdalılardandır ve kitaplarından birinde şu dörtlüğe yer verir:
Kralın oğlu beni seviyor demek ki:
Bir çift tahta pabuçla
Bir mercanköşk demeti
Armağan etti bana
Afrodit tarafından okyanusun derinliklerinden çıkarılıp dağlara götürülen, güneşe sevdalı bu güzel bitkiyi demet haline getirip sevgiliye sunmak ne güzel fikir. Sadece onu mu, lavantayı, biberiyeyi, kekik ve adaçayını da hediye edin sevdiklerinize.
Nergis, papatya, karanfil gibi üç günde solmaz, güneşin kızgın ışıklarından etkilenmez ise aylarca mutfak, banyo veya yatak odanıza güzel kokular serpelerler. Koparıldıklarında seslerini çıkarmaz, bilâkis mutlu bir edayla göz kırparlar. Amaçları size güzelliklerini sunmaktır çünkü.
Pizzaya mı koyacaksınız, sessizce kabullenir, makarna sosuna eklerseniz daha sevinir, bakliyatlardan hoşlanır, et yemeklerini şenlendirirler. Yeter ki siz onları tanımaya, adlarını, özelliklerini öğrenmeye hevesli olun. Hep derim ya, mutfakta dünyanın en yaratıcı insanı olabiliriz.
Başkası için olmasa da evin minik canavarları için 'yılın en güzel yemek yapan annesi' ya da 'babası' sizsiniz zaten. Daha ne bekliyorsunuz? Kolları sıvayın, girin mutfağa. Kavanozlar dolusu aromatik ot biraz homurdanmaya başlamış gibi geldi bana. Sanki sabırsızlanıyor, yepyeni bir yemekte denenmek için can atıyor gibiler. E hadi!
Sonsöz: Eski Yunan'da bedenini mercanköşk yağıyla yağlayanların, rüyalarında müstakbel eşlerini göreceğine inanılırmış. Çöpçatanların evinde bolca bulunmuş olmalı mercanköşk yağı. Fikir danışmaya gelen bekârlara yüksek fiyatla sattıklarına bahse girerim. Sadece eş bulmak için değil, evlenirken de mercanköşkten yararlanılır, çiftin başına mutluluğu simgeleyen mercanköşkten bir demet takılırmış eski zamanlarda. Nerede o eski âdetler?
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.p...s&haberno=4397