Alıntı:
Kimsenin sahip olduğu hayvanının ihtarname ile ya da site veya apartman olağan toplantsında alınan kararla ya da belediye zabıtasının kararı ile ya da imza toplanarak TAHLİYE EDİLMESİ mümkün değildir. Tahliye edilecek hayvan için mutlaka mahkemeden karar alınması şarttır
Aksi takdirde mahkeme kararı olmadan evinize girerlerse konut dokunulmazlığı suçunu bile işlemiş olabilirler. Onun görevi asgari sağlık koşullarına aykırı bir durum varsa idari para cezası kesebilene kadardır, fakat tek başına adeta bir mahkeme imiş gibi tahliyeye
karar veremez.
-602 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ o Cilt: 81 o Sayı: 2 o Yıl 2007
|
Alıntı:
Apartmanda bulunan tüm kat malikleri toplanıp hayvandan şikayet etmediklerini yazılı olarak beyan etseler ya da tanık olarak ifade verseler bile yıllar önce tapuya bir şekilde dercedilmiş apartman yönetim planının bu yasağını aşamamaktadırlar.
|
Alıntı:
Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 1991 yılında vermiş olduğu bir kararında hayvanlara o zamanki bakış açısını aynen şöyle dediğini burada da önemli olarak vurgulamamız gerekir. "Köpek, evcil bir hayvan olup günümüzde bir çok ailenin beslediği hayvanlardandır. O nedenle köpeğin bizatihi varlığının rahatsız edici bir unsur olarak kabulü mümkün değildir
|
Alıntı:
Bu bilgilerin ışığında belirtelim ki, her ne kadar KMK md.28/II ile yönetim planının kat maliklerince nasıl değiştirilebileceği belirlenmiş ise de, iradeyi gösteren davranışlar ya da irade etkinliğinden biri ile, kat maliklerinin örtülü irade açığa vurması ile de hayvan beslenmesine ilişkin yönetim planında yer almış olan hükmün değiştirilmesine hiçbir engel yoktur. Kat maliklerinden birinin, örneğin köpek beslenmesinin sürekli olduğunu
gören ve bilen öteki kat maliklerinin uzun sayılabilecek bir zaman diliminde, bu durumu bildikleri ve gördükleri halde buna karşı koymamış (ses çıkarmamış, itiraz etmemiş) olmaları kısacası, bu tutumları örtülü (zımni) irade açığa vurmasıdır ki, böylece örneğin köpek beslemeyi onayladıkları, yönetim planının bununla ilgili hükmünün değiştirilmiş olduğu kabul edilmek gerekir. Üstelik yönetim planındaki yasağa karşın, uzunca sayılabilecek bir zaman diliminde ses çıkarmayan, durumu gören ve bilen kat malikleri, örneğin bağımsız bölümde köpek besleyen kat maliklerinde güven yaratmış olurlar ki, uzun bir süreden sonra, komşuluk hukuk sınırlarını aşmayan, rahatsızlık vermeyen, etrafı kirletmeyen bir hayvanın apartmandan atılması nı istemek, doğruluk ve güven kurallarına (MK md. 2, KMK md. 18/I) tümüyle aykırıdır
|
Alıntı:
size karşı dava açana karşı Türkiye'de apartmanların yüzde 80'i kaçak olduğu için projeye aykırılık davası açın. Bunu tek başınıza değil yine bir avukat yardımı ile yapın. Mahkeme tapudaki projeye uygun hale gelmesi için karar oluşturacağından ve kimse dekorasyon yapmış olduğu evin bir kedi köpek için yıkılmasını istemeyeceği için ilk açmış odluğu davayı geri alacaktır
|
Kaynak:
http://www.pozitifkopek.com/apartman.html
Şöyle bir hesap edersek, sizi mahkemeye vermeleri ve bu mahkemenin sonuçlanması, sizinde yargıtayda dava açıp sonucunun belli olması 2 seneyi aşkın bir süre demek. Bu süre içinde rahat rahat kendinize yer bakabilirsiniz.
Şunu hatırlamakta fayda var, zabıta olsun, toplum polisi veya jandarma, girip sizin evinizden köpeğnizi alamazlar. Bunun için mahkemeden yazılı emirleri olması gerekir. Verdiğim linkte tüm sorularınıza cevap var. O metin biraz uzun ama anlaşılamaz değil.
Ayrıca karşı dava açmayıda düşünebilirsiniz. Böylece ipler sizin elinize geçer. Ya onlar sizin köpeğinizle yaşamayı kabul ederler ve ya panjurlarından, pimapenli balkonlarından olurlar. Tabi bu bir miktar sinir bozuklyğu yaratacaktır. Hergün yüzünü gördüğünüz komşularınızla bu derecede karşı karşıya gelmeyi göze alabilir misiniz, bilmiyorum.