Sayin Vahap MUNYAR,
Hurriyet'te yayimlanan yazinizda andiginiz kisiler tarafindan dile getirilen gorus ve yaklasimlar, en iyimser degerlendirmeyle eksik ve dolayisiyla son derece yanlis bilgiden kaynaklaniyor ve gercekleri yansitmiyor:
1) 6831 sayili Orman Kanunu'nun 57. maddesine ve bu maddeye dayanılarak cikarilan Agaclandirma Yonetmeligi'ne göre gercek ve tuzel kisiler;
i) "devlet ormanı" sayilan alanlarda,
ii) Hazine arazilerinde,
iii) ozel mulk yerlerde
"agaclandirma" yaparak "ozel orman statusunde" orman yetistirebiliyorlar.
Ustelik, bu yasayla yapilacak agaclandirmalar icin devlet destegi de akil almaz boyutlarda. 1980'li yillarin ortasindan bu yana bu yolla yapilabilen agaclandirma calismalari 600 bin donume ulasmistir.
2) Soz konusu yasal olanaklara, arazi ve kredi, plan proje, fidan
vb desteklere karsin yazinizda sozunu ettiginiz Sayin Necmettin BITLIS gibi yaklasim icinde olanlarin sayisi "ne yazik ki" bir turlu gerektigince artirilamamistir.
Nedeni de cok acik: Orman kurmak (yetistirmek) , gerektigince bakabilmek ve koruyabilmek, ozel sermayenin goze alabilecegi ve katlanabilecegi duzeyde karli bir is degildir. Piyasadaki kar oranlari dusunuldugunde gorece olarak cok daha az olan getirisi de ancak en az 50-60 yilda alianabilen bir ugrastir. Bu nedenledir ki, 5 bin donumluk arazi tahsisi onerisi bile Sayin Bitlis'in "gozunu korkutmustur. "
3) Turkiye'de ozel sermaye, Sozgelimi Sayin Ishak ALATON'un her firsatta dile getirdigi gibi, ancak ve ancak var olan ormanlari tumuyle ya da kismen devralip gerektiginde yabanci sermayeyle de ortaklik kurarak ormanlarin urun ve hizmetlerinden ve daha cok da "orman" sayılan yerin arazi rantindan yararlanma cabasi icindedir.
Ne var ki, Ishak ALATON gibi birisinin bu onerisini dayandirdigi ornekler ve gerekçeler son derece anlamsiz ve coguda yetersiz bilgilenmesinden kaynaklaniyor. Sozgelimi; Koc ve Sabanci Universitelerinin, ustelik de yargi kararlarina karsin "devlet ormani" sayilan yerlerde kurulmus olmasi bu baglamda anlamli ornekler olsa gerek: Koc ve/veya Sabaci gruplari, ODTU ornegi, ormansız bir yerde orman yetistirebilecek olanagi sahip degil miydi?
4) Kadir TOPBAS gibi birisinin "Devredilen orman alanlarinin buyuklugune gore sirketlere kucuk bir turistik-dinlenme tesisi kurma izni de verilmeli" yaklasimi ise hic yadirgatici degil. Ancak, bu da son derece bilgisizce one surulen bir "fikir". Cunku 2634 sayili Turizmi Tesvik Kanunu'yla 1982 yilindan bu yana bu dogrultuda uygulama yapiliyor ve bu olanak gectigimiz Mayis ayinda yasada yapilan degisiklikle daha da artirildi. 1982 yilindan bu yana bu tesviklerin yol actigi manzara ise ortada.
Sayin Vahap MUNYAR,
Dogaldir ki iyi niyetinizden kuskulanamam. Ancak, yine de Turkiye kosullarinda son derece duyarli bir konuda gerektigince bilgilenme cabasina girdikten sonra kosenizi bu turden yaklasimlara ayirmanizi beklerdim. Bu umudumu yitirmek istemiyorum.
Saygilarimla.
Yücel ÇAĞLAR