Merhabalar, benim 8 yaşında 1000 ağaç kadar yetişkin devevi armudum var. Öncelikle bu işe heves edenler işin sadece heves ile başarılamayacığını bellemeli.
Deveci armudu diğer armut cinsleri içinde bakteriye en hassas, en duyarlı olan cinstir. Mantari hastalıklardan kurtarmak çok zor, hele benim gibi üretim için nispeten yanlış yer seçmişseniz (Altınova Tershanelerine uzaklık 500 metre, yani yazın poyraz dinmez; ilacı gününde atamazsınız, çok rutubetlidir hastalıktan kurtaramassınız.)
Dikim için seçilecek yerin yıllık yağış oranı, hava sıcaklık değerlerinin ne oranda olduğu incelenmeli (Yazın gündüz ve gece sıcaklık farkının çok olması mantara davetiye çıkarıyor.) Ben keşke Samanlı dağlarının deniz görmeyen düzlüklerinde (Sayın Todorun çiftliğinin bulunduğu yerler müsait.) bu iş ile uğraşmış olsaydım diyorum her sene 4-5 ton armutu çöpe attıktan sonra. Bunun yanında ateş hastalığı da en büyük dert, her sene 5-6 ağacımız kurur ilacını atmamıza rağmen.
Bundan 4 sene evvel buralardaki en büyük bahçe bendeydi ama Akçat köyü tarafında Adanalı Ali ağabey bu işe 2500 fidan dikerek dikerek başladı, şu an ağaçlarında ilk defa meyve bıraktı ama o da aynı sorunlardan muzdarip, o da bu sene 12 ağacını ateş yanıklığına kurban verdi.
İlaçlama elma ağaçlarına uygulananlar nispeten, ilave olarak çiçeklenme dönemi 2 veya 3 kere antibiyotik kullanıyoruz, ağacın mukavemetini arttırmak için hasat sonu bordo bulamacını da tavsiye ediyorlar Ağaköylüler.
Uzun lafın kısası, dikmeyin demek haddim değil pek ******, ama ağacınızın onca güzel formuna rağmen, en verimli zamanlarında birden kuruyabilme riski var.
Saygılarımla...