Konu: Mogan Gölü
View Single Post
Eski 11-06-2006, 17:25   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Mogan Gölü

23 Şubat 1998

Mogan ve Eymir göllerinin temizlenmesi ve çevresinin rekreasyon alanı haline getirilmesi için proje hazırladıklarını söyleyen Aykut, ‘‘Özel Çevre Kurulu'nda son çalışmalar yapılıyor. Mogan ve Eymir'i prestij meselesi yaptım’’ dedi. Bu iki gölün çevresinde parklar, spor alanları, mesire yerleri, küçük lokanta ve şık kafeler yapılacağını söyleyen Aykut, Mogan ve Eymir'in cazibe merkezi haline geleceğini ifade etti. Göllerin temizlenmesi konusunda bir üniversitenin etüt çalışmaları yaptığını da belirten Aykut, göllere ulaşan derelere arıtma tesisi kurulabileceğini kaydederek, ‘‘Bu göller Ankara'nın havası için çok önemli. Bunların kuruması cinayettir’’ diye konuştu.

1 Haziran 2000

Çevre Bakanı Fevzi Aytekin yaptığı açıklamada, Mamak çöplüğünün kapatılması ve Mogan Gölü’nün kirlilikten kurtarılması amacıyla Ankara Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları,sivil toplum kuruluşları ile üniversite temsilcilerinin katılımıyla bir toplantı yapacaklarını bildirdi.

21 Haziran 2000

Gölbaşı yakında gölsüz kalacak
ANKARA’NIN Gölbaşı İlçesi Belediye Başkanı Dr. Cevdet Kara, yapılaşmanın ilçeye adını veren Mogan Gölü’nü yok olma noktasına getirdiğini belirterek, “Böyle giderse 20 yıl sonra Mogan diye bir göl kalmayacak" dedi. 70’li yıllarda Mogan Gölü’nde derinliğin 15 - 20 metre olduğunu belirten Başkan Kara, şu anda
4-5 metre derinlikte olan gölde büyük bir kirlilik oluştuğunu söyledi. 25 yıl öncesinde gölü besleyen dereler olduğunu da belirten Kara, “Şimdi bu dereler kurudu, göl beslenemiyor. Yeraltı sularının hareketini etkileyen faktörler de var. Dikilitaş’a gölet yapıldı. Haymana - İkizce göleti oluşturuldu. Kooperatiflerle gelen yapılaşma göl kaynaklarını kuruttu" diye konuştu. Su seviyesinin düşmesiyle birlikte güneş ışınlarının göl tabanına kadar ulaştığını, bunun da gölün yosun ve otlarla kaplanmasına neden olduğunu anlatan Kara, foseptik sızıntılarının çalışmalar sonucu engellendiğini ancak kirletici diğer faktörlerin halen göle zarar vermeye devam ettiğini vurguladı. DHA


11 temmuz 2000

Gölü kurtarıp da yok etmeyin
Mogan Gölü’nü temizleme projesi, çevrecilere göre canlıların ölümünün habercisi
Gölbaşı Belediyesi’nin girişimiyle oluşturulan Mogan Gölü’nü temizleme projesine çevreciler karşı çıkıyor. Ankara’nın 20 km güneyinde, Gölbaşı ilçesinde bulunan ve barındırdığı canlı çeşitliliği açısından uluslararası öneme sahip sulak alanlardan biri olan Mogan Gölü, doğal önemi nedeniyle 1990 yılında Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilmişti.

Belediyelerin baskısı var
Doğal Hayatı Koruma Derneği’nden Sunay Demircan, Mogan Gölü’nü temizlemenin, ekosisteme zarar vereceğini belirtiyor: “Alan, koruma statüsüne karşın yapılaşmanın baskısı ve çevredeki yerleşimlerin arıtılmamış atıkları nedeniyle kirlenmekte. Ancak bu tehditlerin ötesinde çevredeki belediyelerin baskılarıyla, gölün dibindeki çamur tabakası kazınarak çıkartılmak isteniyor. Oysa günümüzde dip çamurunun temizlenmesi gibi faaliyetler, tüm dünyada sulak alanları tehdit eden başlıca faktörler arasında sayılmaktadır. Sulak alanlar ekositemdeki canlılığın kaynağını oluşturan bir tabakanın ‘sistemi kurtarmak’ gibi bir amaçla ortadan kaldırılması kabul edilebilir değildir."

Başkan “temizlensin" diyor
Mogan Gölü’nü temizleme projesine önayak olan Gölbaşı Belediye Başkanı Cevdet Kaya ise artık bataklığa dönmüş olan gölün temizlenmesinden yana: “Ben 30 yıldır Gölbaşı’nda yaşıyorum. Mogan Gölü’nde biz 25 yıl önce yüzerdik. İçinde balıklarıyla göl pırıl pırıldı. Derinliği 10 - 15 metreydi. Şimdi 3 - 4 metre. Mogan bir iç göl. İç göllerin ömrü, 80-100 yıldır. Bataklığa döner. Alanda tarımsal faaliyet devam ediyor. Toprak erozyonuyla vadiden gelen toprak ve 10 sene öncesine kadar göle boşaltılan kanalizasyonla göl kirlendi ve doldu. Bu kirlenmiş ve dolmuş gölü temizleyeceğiz. Oradaki bitki örtüsü, yosunlar, kamışlar su yüzüne çıkmış. Gölün dibinde 500 milyon ton sediment mevcut. Proje Özel Çevre Kurumu’nun kapsamında görüşülüyor. Bu proje sadece gölün temizlenmesini değil, mücavir alanın da düzenlenmesini içeriyor."

Ekosistemi bozacak
Sunay Demircan, gölün neden temizlenmemesi gerektiğini şöyle gerekçelerle açıklıyor: “Bitkiler açısından son derece zengin olan Mogan Gölü’nde dip çamurunun kazınmasıyla bitki varlığı uzun bir dönem için tahrip edilecek." Demircan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu bitkilere bağlı olarak yaşayan kuşlar, balıklar ve diğer canlılar da sürecin bir parçası olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Mogan Gölü’nde bugüne kadar tespit edilmiş kuş türü sayısı 200’e yakındır. ANKA Kuş Gözlem Topluluğu’nun yaptığı araştırmalara göreküresel olarak nesli tehlike altındaki dikkuyruk ve pasbaş patka türleri bu gölde yaşıyor."

Kaçak yapılaşma önlenmeli
Sunay Demircan, Mogan Gölü’ndeki zengin doğal çeşitliliğin sağlıklı olduğunu kanıtladığını, temizleme girişiminin nedeninin biraz değişik olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Göl çamurunu pislik olarak gören ve kazıyarak gölü kurtaracağını düşünen zihniyet, ne yazık ki göl ekositemini öldürmenin planlarını yapmaktadır. Biz, milyonlarca dolar para harcayarak çamur küreyecek olanlara, bu paralarla çevredeki atıklar için arıtma tesisi kurmalarını ve çevredeki kaçak yapılaşmaya bir son verme çabası içine girmelerini öneriyoruz."
HİCRAN DURAN


15 AĞUSTOS 2000

HÜRRİYET GAZETESİ
Arşiv. Orhan YILMAZ

14.08.2001
Mogan'da kuş sesleri kesildi
ZAMAN / ANKARA- Mogan Gölü'nde su seviyesi geçen yıla göre yaklaşık 2 metre düştü. Su seviyesinin düşmesine bağlı olarak kıyı şeridinde bataklıklar oluştu. Gölü mekan tutan ve sazlıklar arasında yuva yapan çok sayıdaki kuş türünün ise, bölgeden ayrıldığı bildirildi.
Ankara'nın Gölbaşı İlçesi sınırları içindeki Mogan Gölü kıyı şeridinin büyük bölümü, kuraklık nedeniyle su seviyesinin düşmesinden sonra bataklığa dönüşünce çevreye pis kokular yayılmaya başladı. Mogan ve çevresindeki kuş türlerinin büyük bölümünün, kuraklık sonucu bölgeden göç ettikleri ve kuş seslerinin kesildiği bildirildi.
Mogan Gölü'nde su seviyesi geçen yıla göre yaklaşık 2 metre düştü. Su seviyesinin düşmesine bağlı olarak kıyı şeridinde bataklıklar oluştu. Bataklıktan yayılan pis kokuların artması üzerine, çevredeki işletmelerin yöneticileri, personeline, bataklık üzerindeki yosunları ve atıkları toplatarak, kokunun önüne geçmeye çalışıyor.
Kuşlar da gidiyor
Mogan Gölü'nü mekan tutan ve sazlıklar arasında yuva yapan çok sayıdaki kuş türünün, bölgeden ayrıldığı bildirildi. Her yıl bu mevsimde sayıları belirgin olarak artan bazı kuşların, bu yıl Mogan Gölü çevresinde gözlenmediği öğrenildi. Gölbaşı Avcılar, Atıcılar Doğal ve Yaban Hayatı Koruma Derneği Başkanı Coşkun Altın, kış aylarında 180 kuş türünün barındığı Mogan'da, bu dönemde 10 kuş türünün kaldığını söyledi. Altın, Mogan çevresindeki sulak alanların kuruması sonucu bozkaz, yeşilbaş ördek, balıkçıl türlerinin azaldığını belirterek, "Mogan'da şu anda sadece sakarmekeler barınıyor. Ayrıca arıkuşu ve sığırcıkların sayısında da belirgin azalma var. Bu kuşlar, kuraklıktan göç etmek zorunda kaldılar" dedi.
Doğal hayat bitmek üzere
Gölbaşı İlçesi KorumaGeliştirme Derneği Başkanı Hüdai Emeni ise Mogan Gölü'nde bataklık alanların oluşmaya başladığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Mogan Gölü'nde doğal hayat bitmek üzere. Gölde 15 yıl önce yayın balıkları ve kerevit vardı. Bunların nesli tükendi. Sadece turna, sazan, kadife ve gümüş balıkları kaldı. Uzmanlar, gölden avlanan balıkların yenmemesini öneriyor. Suyun bu kadar azalması ve kıyılardan çekilmesi, gölün yok oluşunun ayak sesleridir. Gölden artık kuş sesleri gelmiyor."
Kanallar temizleniyor
Gölbaşı Belediyesi Temizlik İşleri ekipleri de, Mogan ve Eymir göllerini birbirine bağlayan ve atıklarla tıkanan kanallarda temizlik çalışması başlattı. Ekipler, kürekle temizledikleri kanalları süpürerek, çıkan atıkları el arabasıyla kamyonlara yüklüyor.
Ekipler, Mogan Gölü'ndeki yosunları ise kayıkla orak ve tırmık kullanarak toplamaya çalışıyor. Belediye İşletme Müdürü Ahmet Kılıç, Mogan Gölü'nde yosunlaşmanın arttığına dikkati çekerek, "Elimizdeki imkanlar bunlar. Ancak personel gücünden yararlanabiliyoruz" dedi.
Kılıç, Mogan ve Eymir'i birbirine bağlayan su kanallarının sürekli çöple dolduğuna dikkati çekerek, "Vatandaşlarımızda çevre bilincinin gelişmesi gerekir. Bu kanallar adeta çöplük olarak kullanılıyor. Vatandaşın kanalların temizliğine özen göstermesini ve buralara çöp dökmemesini istiyoruz" dedi.

20 Eylül 2001

Mogan Gölü’nde balık ölümleri
Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’ndeki Mogan Gölü’nde, balık ölümlerinin nedenlerini belirlemek amacıyla çeşitli üniversitelerle, kamu kuruluşlarından uzmanlar çalışmalara başladıMogan Gölü’nde geçen hafta çok sayıda turna balığının telef olarak kıyıya vurması üzerine, Gölbaşı Kaymakamlığı ve belediyenin başvurusu üzerine, çeşitli kuruluşlar harekete geçti

Mogan Gölü’nde balık ölümleri

Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’ndeki Mogan Gölü’nde, balık ölümlerinin nedenlerini belirlemek amacıyla çeşitli üniversitelerle, kamu kuruluşlarından uzmanlar çalışmalara başladı

Mogan Gölü’nde geçen hafta çok sayıda turna balığının telef olarak kıyıya vurması üzerine, Gölbaşı Kaymakamlığı ve belediyenin başvurusu üzerine, çeşitli kuruluşlar harekete geçti


8 ekim 2001

Denetimde, Haymana Yolu’nda yer alan 73 villadan oluşan Doktorlar Sitesi’nin, atıklarını kanalizasyona bağlatmadığı ve Mogan Gölü’ne akan dereye bıraktığı tespit edildi. Atıkların derenin yakınındaki kaynağa da karışarak içme suyunu da kirlettiği belirlendi.
Sitenin fosseptik çukurundan bırakılan atıklar, ASKİ’den gönderilen iş makinesi ile temizlenerek, Mogan’a ulaşması engellenirken çeşme suyunun kullanımı da yasaklandı.
Doktorlar Sitesi’nin aynı konuda geçen yıl uyarıldığı ve Belediye Encümeni tarafından 3 milyar lira cezaya çarptırıldığı öğrenildi.
Gölbaşı Belediyesi Zabıta Müdürü Murat Balçık, Doktorlar Sitesi yöneticilerini geçen yıl da uyardıklarını ve tutanak tanzim edildiğini belirterek, “Bu yıl yaptığımız denetimde de aynı durumun devam ettiğini gördük. Mogan’ı, kirleten unsurlardan kurtaracağız” dedi.


MART 2002

Yeşil ve Temiz Bir Eymir İçin ODTÜ’lüler El Ele
Eymir Gölü’nde yaşanan çevre kirliliği konusunda ODTÜ Mezunları olarak taşıdığımız gönül bağını bir hizmete dönüştürmek amacıyla biraraya gelen çalışma gruplarımız, ilgili tüm çevrelerden toplanan bilgileri birleştirip değerlendirerek bir proje oluşturmaya çalışıyor.
Eymir’de gerek yoğun trafik gerekse de çevreye sürekli çöp bırakılması ile oluşan doğa bozulması ve göl suyunun civar tesislerin bıraktığı atıkların kirletici etkisiyle çok kirlenmiş ve balçıklaşmış olması biz ODTÜ’lüleri gerçekten üzüyor. Bu konuda Üniversitemizin çabalarına nasıl katkıda bulunabiliriz düşüncesiyle oluşturduğumuz proje grubu, eylem planı öncesi bir araştırma takvimi oluşturdu. ODTÜ Biyoloji Bölümü ve Çevre Mühendisliği Bölümü yetkililerinden bilgi ve öneriler almak için görüşmeler yapıldı, Belediye, DSİ gibi kurumlardan bilgi toplandı.
Tüm üyelerimize açık bir durum saptama gezisi gerçekleştirildi ve raporumuz Bültenimizin Ekim 2001 sayısında yayınlandı.
Bu raporumuzda da belirtildiği gibi, Eymir’in en önemli sorunlarından biri, çevre kirliliği ve Üniversitemizin çabaları dışında ağaç dikilmemesi veya dikilen ağaçların yaşatılamaması.
Bu çerçevede Derneğimiz etkinlikleri kapsamında toparladığımız çalışmalardan biri olarak Eymir’de bir "Çevre Düzenleme Kampanyası" başlatmayı planladığımızı da raporumuzda ifade etmiştik. 17 Mart 2002 Pazar günü, bu kampanyamızın ilk etkinliği gerçekleştirildi.
Bursiyerlerimizin örnek katılımı
17 Mart 2002 Pazar günü erken saatlerde hazırlıklar tamamlanmış, aynı sırada bursiyer öğrencilerimiz ODTÜ’de buluşma noktasında biraraya gelmiş otobüslerle Eymir’e doğru hareket ediyorlardı. Eymir Gölü girişinde toplanan ekip program dahilinde ilerlemeye başladı ve otobüsümüzdeki bursiyerlerden oluşan ekibimiz, çevre temizliği için sıra sıra yol güzergahı üzerinde belirlenen bölgelere dağılarak göreve başladılar.
Kendi bölgelerindeki temizliği bitiren gruplar yavaş yavaş buluşma noktasına geldiler. Keyifle yediğimiz balık-ekmeklerin ardından, güneş ışıkları altında sazımız-sözümüzle halaylar çekip şarkılar söyledik.
Ardından ağaç dikim alanına doğru harekete geçtik.
Bizim için üniversitemizin belirlediği alanda her birimiz bir fidan seçerek hazırlığa başladık. Özenerek çukurlara yerleştirdiğimiz fidanlara can sularını da verdikten sonra, özlediğimiz Eymir’e kavuşmak adına attığımız bu ilk adımın verdiği mutlulukla dikim alanından ayrıldık.
Umuyoruz ki, sürdürmekte kararlı olduğumuz bu kampanya etkinlikleri, Derneğimizin temel programları arasında yıllarca sürer.
Bu etkinliğimizde emeği geçen tüm doğa dostu ODTÜ’lülere ve gönüllü bursiyerlerimize teşekkür ederiz.

8 ekim 2003

Geçen hafta sonu ankara ODTÜ Eymir Gölü’nde toplu balık ölümleri yaşandı. Sabah göl kıyısına gidenler irili ufaklı binlerce ölü balıkla karşılaştılar. Mogan Gölü’ne de kısmi olarak yansıyan balık ölümleri doğaseverleri endişelendirirken, kıyıya vuran balıklar yetkililerce gömüldü.
Ani balık ölümlerinin sebebi konusunda çeşitli söylentiler yayılırken, bölgedeki sanayi kuruluşlarının kimyasal atıklarını göle bırakmış olabilecekleri iddia edildi.
Ani balık ölümleri yetkilileri harekete geçirdi
Gölde, ODTÜ’lü bilim adamlarının yanı sıra, il sağlık müdürlükleri ve jandarma ekipleri de çalışmalarını sürdürüyor.Yapılan incelemelerin yaklaşık 10 gün içinde sonuç verebileceğini söyleyen yetkililer, dibi bataklık olan gölde bir metan gazı patlaması yaşanmış olması ihtimali üzerinde duruyor.
TATLI SU BALIĞI UYARISI
Ölen balıkların çevreden gelen balıkçılar tarafından toplandığını hatırlatan yetkililer, Ankaralılar’ı tatlısu balığı tüketme konusunda dikkatli olmaya çağırdılar.

11 Haziran 2006

Ayşe TÜRKMEZ/GÖLBAŞI (Ankara), (DHA)

Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Mogan Gölü'nde, toplu balık ölümleri başladı.


Mogan Gölü’ndeki suyun renginin geçen hafta yeşile dönüşmesi üzerine korkulan oldu ve toplu balık ölümleri başladı.
Mogan Gölü'nün Haymana Yolu ve Konya Yolu’nun bazı bölgelerinde ölü balıklar kıyıya vurmaya başladı. 5 kiloluk sazan balıklarının yanı sıra 10- 25 cantimetre boyundaki sazanlar ve gümüş balıklarının öldüğü gözlendi.
Göldeki renk değişikliği ve buna bağlı olduğu sanılan balık ölümleriyle ilgili araştırma başlatıldı.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön