Mehmet Emin Bey çevresinin ve doğasının kıymetinin farkında olan, korunmasında ve sürdürülmesinde gönüllü bekçilik yapan biri. Bizi arazisine götürdü. Manavlarımızda görmediğimiz ve soyları tükenmekte olan köy elmalarından (çelik verecek) yedim yol boyunca. Beyaz dutlardan, kızılcıklardan, eriklerden, O'nun ahududularından. Midem bozulmadı...
Evet, gece onbirde Habibe ile Cemo'yu garaja bıraktıktan sonra Armutlu'ya Ferda Ülkümen'e doğru yola devam ettim ben. Yollar virajlı. Virajlardan korkmuyorum da ışıl ışıl karşı sahillere ve ayın denizde oluşturduğu manzaraya bakmaya korkuyorum. İşin ucunda bu manzarayı ıslak ıslak, yakınen yaşamak ta var... Ferda'nın tohumları ıslanmadan yerlerine ulaşmış oldu ("ıslansaydı zaten yerlerine hiç ulaşamazdı" dediğinizi duyuyorum).
Bugün Ferda ile Mecidiye'de kurulanThuya çiftliğine gittik. Ama ayrıntılar Ferda'dan gelecek daha sonra. Çünkü Şu an mangalda balığın kokuları geliyor ve soğutmamam gerekiyor... Darısı başınıza.
|