View Single Post
Eski 09-07-2008, 16:21   #113
Aytaç Eroğlu
Ağaç Dostu
 
Aytaç Eroğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-09-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 262
Aslına bakarsanız isim çok önemli onu tanımlamanızda size yardımcı oluyor. Ama ben buna önem vermiyorum. Ben ağacımı oluştururken kendimden geçiyorum onu devasa olarak düşünüyorum doğada yaşasaydı hayatı nasıl olurdu diyorum ve mizansenlerimi oluşturuyorum ( - ki sanırım hemen hemen her bonsaici böyle yapıyordur. ) Benim için önem kazanan şey ona verdiğim isim aslında.

Yinede haklısınız form isimlerini türkçe olarak belirlemek güzel bir mantık zaten bu amaçla toplantımızın ana konusu bu olacak. Ve sanırım büyük ihtimalle güzel şeyler çıkacak.

Gelelim tartışma konusuna Ali hocamın dikkatleri çektiği gibi bizde ( Türkçede) aynı şeye pek çok şey dendiği gibi pek çok şeyede aynı şey deniyor. ( Şeylerle dolu oldu ama sanırım anlatabilmişimdir.) Bu sebepten de benim anladığım herkes kendine göre bir şeyler söylüyor.

broom'un türkçe karşılığı süpürge değilmi. Yani çalı süpürgesi. Neden olmasın denebilir. Ama bukette hoş duruyor. Elimizde sevdiğimiz bir insana verdiğimiz çiçek buketini düşünün elimizle tuttuğumuz bir sap kısmı ve üstte etrafa yayılmış bir çiçekler çümbüşü bu da olur bence Oluşturduğumuz form her ikisine de benziyor ( tabii elektrik süpürgesini saymıyorum. o konumuz dışı).

Kaptanın dediği gibi 3. bir isimde olabilir. Evet neden olmasın 3. bir sim: fırça formu ( aman hemen ne fırçasıdır diye sormayın **** resmetmeyin hemen belirteyim traş fırçası- hoş yeni çıkan jellerden sonra o da tarihe karıştı ama - ) yani bu da olabilir. ve şaka **** dalga geçmiyorum. ciddi bir fikir alışverişinde bulunuyorum. Bundan emin olabilirsiniz.

Yinede kıssadan hisse benim için önemli olan şey onun form adı değil benim ona verdiğim ad ve emektir. o benim iç dünyamın bir uzantısıdır. onu oluştururken aldığım hazzı hiç bir şekilde almıyorum.

Hangi aklı başında adam gittiği heryerde ağaca, taşa, çalıya bakar. Kuru dalları toplar. Evirip çevirerek aklında bin bir türlü fikir üretir. Hele hele benim gibi dağ bayır koşturarak 4,5 ayda 40 kilo verir. Ben söyliyeyim; hiç kimse. Tüm bunları hasta insanlar yapar.

Aynen ben hastayım bonsai hastası sırf daha güzel şeyleri bulabilmek için dağcılık eğitimi aldım araç ve gereçlerle kendimi donattım. Bir ağaç onu incitmeden nasıl alınır, nasıl taşınır, aldığın zaman ilk olarak neler yapılır. Öğrendim, uyguluyorumda. Tüm bunlardanda önceden dediğim gibi zevk alıyorum. emek verdiğim üzerine titrediğim ağacımın form adı ister süpürge ister buket isterse fırça olsun. Bırakalım isimler sonuçta yerli yerine oturur, biz bonsai öğrenmeye ve öğretmeye devam edelim.

Bu arada ali hocam orada yaptığınız toplantılarla ilgili olarak bir kitapçık oluşturuyorum. bilginiz olsun biraz daha ayrıntıya girerseniz çok sevinirim.
Saygılar sevgiler

Aytaç EROĞLU
VETERİNER HEKİM

Aytaç Eroğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön