Bizde çarkıfelek, fırıldak çiçeği, saat çiçeği gibi adlarla da bilinen bu çiçek görünüşü ile gerçekten ilgiyi hak ediyor. İlk kez gören bu çiçeğin egzotik güzelliğinden ürker. Ama nedenini açıklayamaz. Belki, bu dünyaya ait değilmiş gibi mistik görünmesinden olabilir. Nitekim Hristiyanlara göre bu çiçeğin her katmanının ayrı bir anlamı vardır. Mesela en üstteki erkek ve dişi organlarının görünümünü Hz İsa’nın çarmıha gerilişini simgelediğine inanıyorlar... Nitekim, İngilizcede:
passion: kuvvetli his, hırs; tutku, ihtiras, aşk; hiddet, öfke; ıstırap, elem; özlem, iştiyak; aşırı heves; delilik;Hazreti isa'nın çarmıha gerilmesinde çektiği ıstırap
passion flower, çarkıfelek çiçeği.
Passiflora Passion Music de Hazreti isa'nın çarmıha gerilmesini canlandıran müzik parçası.
Passion Play de Hazreti isa'nın çarmıha gerilmesini canlandıran piyes demektir…
Her neyse biz konumuza dönelim…
Çarkıfelek çiçeği alternatif tıp alanında yatıştırıcı, uykusuzluk, kas gevşetici, ağrı kesici olarak kullanıldığı gibi ayrıca bronşit astım, idrar söktürücü, basur tedavilerinde kullanıldığı biliniyor. Bu nedenle -özellikle- meyvası şifa niyetine tüketiliyor... Ben de geçen yıl merak için bir kaç kez yemiştim. (
Biliyorsunuz kediyi merak, eşeği inat (bu da benden) öldürür. Bende her ikisi de var. Hem merak, hem inat. Ez cümle hem kedilik, hem eşeklik...) 
Ancak bir yerlerde bazı türlerinin meyvalarının
zehirleme etkisinin olduğunu okumuştum.
Bu nedenle bu çiçeği şifalı bitki olarak kullanılırken
dikkatli olunmasında yarar var derim. Çünkü bu çiçeğin yararları konusundaki çekici şehir efsanesine kapılmamak elde değil… Nitekim ilaç sanayi ürünü olarak pasiflora şurubu bile var.. Kısacası benim anladığım bu çiçeğin içerdiği etkin maddeler ve kimyasalların çeşit olarak zenginliği ve bunların insanların sinir sistemi üzerinde etkili olduğudur.
Bu çiçek ılıman bölgeleri seviyor. Yetişkin hali güneşten etkilenmiyor. Çevresinde ne varsa yakalayıp sarıp sarmalıyor. 20 metreye kadar uzandığı söyleniyor. Şu anda Burhaniye-Ören’deki bahçe kapımın üzerini tamamen kaplamış vaziyette. Her devasında yanındaki zeytin ağacının aralarına dalmış olan uzantılarını çatır, çutur çekip almak zorunda kalıyorum. Bıraksam ağacı rahatlıkla kaplayacak… Yani diyeceğim kendi haline bırakılacak gibi değil.
Komşum çiçeklerini toplayıp geniş bir cam kabın içindeki suyun üzerine koyup salona alıyor. Su dolu kabın içinde nilüfer gibi görünüyor. Misafirleri pek beğeniyormuş… Olan benim çarkıfekeğe oluyor aslında, ama bir çiçek için komşumu üzmeye değmez diyerek sesimi çıkarmıyorum….
Tohumdan, çelikleme ve daldırma yöntemiyle rahatlıkla yetiştirilebiliyor (
http://www.agaclar.net/forum/showthr...ght=passiflora)... Benim çarkıfeleğe bakılırsa susuzluğa dayanıklı da..
Aşağıya aldığım resimlerin ne yazık asıl kaynağını bulamadığım için foto, illustration ve çizim sanatçılarının isimlerini veremiyorum. Çok beğendiğim için de kıyamadım da: Kendilerine teşekkür edemedim, üzgünüm…