Sevgili Sabah ve Nurbahar ahudu'yu ablam fide alıp dikmişti. Evimizin inşaatında yanlışlıkla keserler diye korumaya almıştım. Bir hafta önce kocaman bir dalını yanlışlıkla kırabildik. Hemen annemle kırılan dalına bezle beraber toprak sardık ve her gün ıslattık, dal kurumadı. Eskiden bizim buralar böğürtlen cennetiydi, malesef artık fazla kalmadı. Çocukken elimize bir gazoz şişesi alıp içine böğürtlen ve şeker koyup bir dal parçasıyla ezerdik, çok güzel olurdu. Artık bunu yapan çocuklar yok. Ahududu böğürtlen gibi tatlı değil, görünüşünün aksine ekşimsi bir tadı var.
|