View Single Post
Eski 19-06-2008, 19:57   #253
quercuslover
Ağaç Dostu
 
quercuslover's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
Merhaba arkadaşlar, çelikle gül üretimi hakkında faydalı olabileceğini düşündüğüm bir yazı var bilgilerinize:

Çelikleme yolluyla toprak altı ve üstü kısımları çeliğin alındığı tür veya varyetelerin özelliklerini taşıyan aşısız gerçek güller elde edilir. Ancak verim periyodu aşı ile üretilen bitkilere göre daha kısa olup ortalama 4 yıldır, 2-3 yıl sonra da toprak yorgunluğu ortaya çıkar. Ayrıca çelikleme ile elde edilen güller diğerlerine göre daha az dayanıklı, daha zayıf ve hastalıklara duyarlı, çiçekleri de daha küçüktür. Çelikle üretim ile aşıyla üretime göre daha uzun sürede gelişmiş bitki elde edilir (Korkut, 1998).
Çelik alınma zamanı Ağustos sonundan Marta kadar olan dönemdir. Çelikler çiçeksiz yıllık dallardan veya odunlaşmış sürgünlerden adi, ökçeli ve dipçikli tarzlarda alınabilir. Adi çelikler 15-20 cm uzunluk ve 5-6 mm çapında 2-4 göz taşıyan altta ve üstte bulunan gözün yaklaşık 0.5 cm altında düz ve yine 0.5 cm üstünde eğimli bir şekilde bıçakla pürüzsüz olarak kesilmiş bir dal parçasından ibarettir. Ökçeli çeliklerin dibinde eski odundan küçük bir parça dipçikli çeliklerin dibinde ise tam bir kesit bulunmaktadır. Erken dönemde alınan çeliklerin üzerinde yaprakların bırakılması bitkinin kallus dokusu oluşturmasına ve yapraklarda doğal olarak üretilen hormonlar vasıtasıyla çeliğin kolay köklenmesine yardımcı olmaktadır. Yapraksız çeliklerde gövde uzaması erken, kök gelişmesi geç olur. Bununla beraber yapraksız yani sonbahar sonu ya da kışın alınan sert odun çeliklerin köklenme yüzdeleri yapraklı yani yeşil çeliklere göre daha yüksektir. Hazırlanan çelikler içinde geçirgen fakat sıkı yapıda 4/5 oranında dere kumu veya perlit, 1/5 oranında iyi bahçe toprağı veya torf bulunan köklendirme yastıklarına köklendirme yastıklarına 2 göz dışarıda kalacak şekilde 6-7 cm aralıklarla dikilir ve hafifçe sulanır. Çeliklerin toprak altında kalan gözlerinin bırakılması yarar sağlar. Çünkü köklenmeyi teşvik eden doğal hormonlar yapraklarda ve bu gözlerde üretilmektedir. Ilıman iklim bölgelerinde çelikler açıkta üretim yastıklarında köklendirilebilir. Ancak soğuk iklim bölgelerinde çeliklerin açığa dikilmeleri sakıncalıdır. Bu durumda çelikler kallus oluşturamadan soğuk ve hastalıklara maruz kalacak bu da çeliklerin çürümelerine yol açacaktır. Bu nedenle çeliklerin kallus oluşumu için 4-7oC’deki depolarda 1.5-2 ay depolandıktan sonra elverişli havalarda dışarıya dikilmeleri uygundur (Korkut, 1998).
Rosa indica ile Rosa odorato çelikle üretilir. Çelikler kış aylarında o yılki 6-9 mm çaplı sürgünlerden 20 cm uzunluğunda hazırlanır. Çeliklerde üstte 2 göz bırakılır; diğer gözler, dipten yabani dalların sürmesine engel olması için köreltilir. Kış aylarında bol miktarda hazırlanan çelikler nemli kum içine gömülür ve ilkbahara kadar kallus teşkil eder. İlkbaharda çelikler, hazırlanan 50-60 cm genişlikteki tahtalara 10-15 cm sıra üzeri olmak üzere iki sıra halinde dikilirler. Dikim esnasında çeliklerin dip kısımlarının zarar görmemesine dikkat edilmelidir (Mengüç, 1996).
Günümüze kadar gül ve özellikle kesme gül üretimindeki aşı ile çoğaltmaya karşılık çelikle çoğaltmanın az kullanılmasının nedenlerinden biri, çelikle çoğaltmanın daha uzun süreye gereksinim göstermesidir. Ancak, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan yeni üretim tekniklerinden birisi olan topraksız kültür ile çelikle çoğaltmanın önemi daha da artmıştır. Özellikle kayayünü, perlit ve torf gibi ortamların getirdiği avantajlar çelikle çoğaltmanın yaygınlaşmasına neden olmuştur. Çünkü, topraksız kültür sayesinde aşı ile çoğaltmanın yaygınlaşmasına neden olmuştur. Çünkü, topraksız kültür sayesinde aşı ile çoğaltmanın ana nedeni olan anaçların toprak ile hastalık ve zararlılardan kaynaklanan olumsuzluklara karşı bazı özellikler taşımasına gerek kalmamıştır. Üstelik çelikle çoğaltma ile; aşıyla çoğaltma sırasındaki maliyetin çok altında üretim yapmak, aşının anaç-kalem arasındaki uyuşmazlık veya istenilen düzeyde uyuşma olmamasından kaynaklanan verim ve kalite düşüklükleri ile karşılaşmamak, ıslah çalışmalarıyla hızlı ve sürekli bir şekilde yenilenen çeşitlerin özelliklerini kısa sürede görmek, çok sayıda üretim materyali elde etmek olanak dahilindedir (Hollis, 1970; Hessayon, 1997; Karagüzel, 1992, 1994; Brickell, 1992; Kool, 1996; Rondeau, 1998).
Güllerde çelikle çoğaltmanın hızla yaygılık kazanmasına rağmen bu hızın artmasını engelleyen en önemli etmen köklenmedir. Çeliklerdeki köklenme ve kök kalitesi için yapılan araştırmaların sayısı oldukça fazladır (Hanan ve Grueber, 1984; Karagüzel, 1994, Ercişli ve Güleryüz, 1999). Çelikle çoğaltmada farklı kültür ortamlarının, çeliğin alındığı yerin, çelik alma zamanının, çelik tipinin, çelik ölçülerinin, çelik üzerinde yaprak ve kaç göz bulundurmasının, çeliğe yapılan bazı uygulamaların ve çeliğin köklendirilmesinde kullanılan ortamların etkisi olmaktadır. İyi bir kök gelişimi için, güllerde çelikler o yılın yumuşak odunsu sürgünlerinden, Ekim-Mart ayları arasında, 10-15 cm uzunlukta, 1-3 gözlü ve 1-4 yapraklı olarak alınmaktadır. Çeliklere dip kısımlarını çürütmeyecek düzeyde nem ve alttan ısıtma ile sıcaklık uygulamaları da olumlu sonuçlar verebilmektedirler (Özbek, 1975; Hessayon, 1997; Söğüt ve Küçük, 1998; Ercişli ve Güleryüz, 1999).
Güllerde köklenmeyi artırıcı olan bu etmenlerin birlikte ve tek başlarına olumlu etkileri dıştan uygulanan büyümeyi düzenleyiciler ile daha da arttırılabilmektedir. Bu amaçla kullanılan oksin gurubu hormonlardan en fazla IBA, NAA ve IAA önerilmektedir. Bunların içerisinden de özellikle IBA tercih edilmektedir. Köklenmenin artırılmasında 500-4000 ppm arasındaki IBA dozların uygulanması başarılı sonuçlar vermektedirler (Bleasdale, 1984; Güneş ve Yalçın, 1990; Hartmann et al. 1990; Karagüzel, 1994).
Bazı yörelerde fidanlar kültür formlarının köklendirilmesiyle elde edilebilirler. Ancak bu yöntemle yetiştirilen fidanlarda verim ve kalite düşük olmakta; değişik toprak ve çevre koşullarına uyum sağlayamamakta, ayrıca nematodlara ve dışarıda yetiştirildiğinde kış soğuklarına dayanıklı olmamaktadır. Bunun için Kasım- Nisan aylarında iki gözlü hazırlanan çelikler 15.50C hava sıcaklığı, 210C kök ortamı sıcaklığında değişik köklendirme ortamlarında köklendirilir. Çelikler köklendirme ortamında 5x7.5 cm aralıklarla dikilmeli ve kurumalarına imkan verilmeden bol ışık almaları sağlanmalıdır. Bunun için sisleme en uygun yöntemdir. Köklenen çelikler ya fincan saksılara veya doğrudan yerlerine dikilirler. Ancak fincan saksılara dikilen çelikler 3 hafta sonra yerlerine dikilmelidir, aksi takdirde küçük olan saksı hacmi nedeniyle köklerde sertleşme meydana gelir (Mengüç, 1996).

quercuslover Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön