TÜRKİYE’DE ORGANİK TARIM
Ülkemizde 1984-85 yıllarında ekolojik tarım uygulanmaya başlanmıştır. İlk olarak Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden kuru incir ve kuru üzüm ile ege bölgesinde organik tarım gerçekleştirilmiştir. Daha sonra bu ürünlere kuru kayısı, fındık gibi ürünlerde katılarak farklı bölgelerimize yayılmıştır. 1992 yılında kurulan ekolojik tarım organizasyon derneği (ETO)’nin katkıları ile ‘Bitkisel ve hayvansal tarım ürünlerinin ekolojik metotlarla üretilmesine ilişkin yönetmelik’ tarım ve köy işleri bakanlığı tarafından 18 aralık 1994 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Günümüzde yaklaşık 92 değişik üründe 46.523 arazi üzerinde 12.275 kadar üretici 168.306 ton ekolojik üretim yapmaktadır.
Üretilen ekolojik ürün çeşitlerinin sayısı 1990 yılında 8 iken, 1999 yılında 92’ye ulaşmıştır. 1990 yılında 1.037 hektar olan üretim alanı 1999 yılında 46.523 hektar; 1.037 olan üretici sayısı ise aynı süre içinde 12.275 üreticiye ulaşmıştır.
Türkiye tarımda, geri kaldı ama kirlenmedi. Dünya organik tarıma meylediyor.
Gelişmiş ülkelerde arz eksik, talep yüksek. Yaklaşık 100 milyar dolarlık bir pazar var. Vakit kaybetmeden harekete geçmeliyiz. Yatırım haritamız da besbelli.
Gelecekte tarım sanayileşmenin alternatifi olacak dense kimse inanmazdı ama oldu. Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişme çabasındaki ülkelerde organik tarım sektörünün geleceği parladı. Doğası bakir, her köşesine fabrika kurulmamış ülkeler, gelişmiş toplumların doğal ürünlere olan talebini kazanca dönüştürecek.
Türkiye’nin coğrafi koşulları ve kaynakları bu alanda yatırımların önünü ciddi kazanç sağlayacak şekilde açıyor. Rakamlara göre, dünyada organik tarım pazarının bugünkü büyüklüğü 25 milyar dolar, orta vadede 100 milyar dolara çıkacak.
Türkiye’nin coğrafi koşulları, halen temiz kaynaklara sahip olması, tarım nüfusunun fazlalığı, ürün çeşitliliği gibi nedenlerle büyük bir organik tarım potansiyeli taşıyor. Siyasi ve ekonomik yapısını da gelişmelere eklersek ülkemiz Avrupa Birliği’nin organik tarım üssü olabilir. Yeter ki girişimciler elini çabuk tutsun.
|