GÜVERCİN YETİŞTİRİCİLERİMİZ
( Eski yazılarımdan biri. )
Güvercinle uğraşma, Afyonkarahisar’la beraber bütün yurdumuzu saran bir sevgidir. Barışın temsilcisi olan bu kuş, son zamanlarda kalesi, mermeri, lokumu, sucuğu gibi ilimizin sembolleri arasına katılmaya hazırlanıyor. Çünkü güvercin yetiştiricilerimiz “Afyon mermeri” adını verdikleri kuş çeşidiyle, Bursa’dan ödül ve plaketle döndüler.
Çoğumuz adını duymasa da ilimizde bir “Güvercin Sevenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” var. Gerçi dernek bir süre önce bazı imkânsızlıklar nedeniyle feshedilmiş ama kuşçularımızın güvercin sevgisi bitecek gibi değil.
Yağcı Hali içindeki derneğe gidip başkan Recep ELÇİ ve arkadaşlarıyla görüştüm. İçleri güvercin sevgisiyle dolu bu mütevazı insanlarla güvercin üzerine konuştuk.
Güvercin yetiştiricilerimizin en çok üzüldükleri konu, Afyonkarahisar’da kendilerine değer verilmemesi ve kötü gözle bakılması. Kuşçu denilince akla aylak, başıboş hatta kumarbaz gibi kötü bir insan tipinin geldiğini belirttiler.
Kuşçularımız yetkililerin ilgisini bekliyor. Kendilerine imkân verilirse, Afyonkarahisar’ı güvercin merkezi haline getirmek istiyorlar. Bütün kuş yetiştiricilerinin bir arada bulunup alım-satım yapabilecekleri bir yere ihtiyaçları var. Çünkü kuş müzayedeleri genellikle kahvehanelerde yapılıyor. Ayrıca bir veteriner desteğinin de gerektiğini belirttiler.
Kısa süre önce Bursa Mustafakemalpaşa’da kuş güzellik yarışmasına katılmışlar. Oraya yurdun her yerinden 5000 kadar kuşçu gelmiş. Kaymakamlık ve belediyenin bu işe sahip çıkmasına hayran kalmışlar. Aynı yarışmayı Afyonkarahisar’da da düzenlemek istiyorlar. Bunun ilimizin tanıtımına katkı sağlayacağını ve gelen insanların konaklama, alış-veriş,
vb. ile ekonomiyi canlandıracağını düşünüyorlar.
Kuş severlerimiz ayrıca yetiştirdikleri kuşlara patent almak istediklerini çünkü başka yerlere götürülüp sahiplenildiğini anlattılar. Afyon mermerinden başka kesmesarı, siyah çakal, mülakat çakal, tepeli karakuyruk, Filibe ve güzel ötüşü için beslenen demci gibi çeşitlerin olduğunu da belirttiler. Recep başkan: “Bende seksen bir vilayetin kuşu bulunur.” , diyor.
Sonuç olarak kuş yetiştiricilerimize bekledikleri desteğin verilmesi ve daha önemlisi toplumun onları hor görmemesi gerekir. Çünkü onlar bu işi, adeta aşka dönüşen bir hayvan sevgisiyle yapıyorlar.