Izmir ili çeşme ilçesi çiftlik köyünde uzun süre çiftçilik yaptıktan sonra 10 sene önce sakız ağacı fidanı üretimine başladım ana vatanı çeşme yarımadası ve çevresi olan bu bitkinin bölgede ağaç formunda olanlarının sayılarının azaldığını ( 1000 adetin altına düştüğünü ) gördüm çevreci ve doğa aşığı kişi olarak üzüldüm korktum paniğe kapıldım. Ve haklıydım çünkü her yıl yüzlercesi yok oluyor ama yerine 1 tane fide dikilmiyor vede dikilemiyordu. Dikilicek fidanda bulunamıyordu.
Bu konuda üniversite yetkililerince yapıln çalışmalar başarısız oluyor seri bir fidan üretimi gerçekleştirlimiyordu. Akedemisyenler olanakların kıtlığından söz edip hayatı kahve köşelerinde geçmiş birkaç ihtiyarla konuşup bilgi topluyor ve çalışmalrında onları kaynak olarak gösteriyorlardı.
Bu arada çeşmeye 7 deniz mili uzaklıkta bulunan sakzı adası 2 milyon 350 bin sakız ağacı ile dünya piyasasını elinde tutuyor ülke dışına tek bir fidan dahi çıkmasına izin vermiyor. Sakız ürününden kazandığı milyar dolarları hazinese koyuyordu ve hali koymakta.
1997 yılında bu fidanları yetiştirmeye karar verdim ve bitkiyi , ağaçları gözlem altına aldım takip ettim çok denemelerimde başarısız oldum çok değişik üretim teknikleri , köklendiriciler kullandım şu anda geldiğim nokta bugün elimde 2000 sakız fidanı bulunmakta ayrıca doğada kaderine terk edilmiş bakımsız yok olmak üzere olan sakız ağaçlarında yaptığım ıslah çalışmalarınla kazandırdığım çom ağaç var belki yüzlerce diyebilriz çalışmalrım sonucunda 10.000 bin fidan kazandırmışımdır. Ben bu arada deneme yanılma metodu ile ulaştığıma bitkinin üretimle ilgili bazı sırları çözdüğüme inanıyorum.
Bu sitede yazacağım bilgiler hiçbir kişi kurum ve kitapdan olmayacaktır. Alıntılar olursa kaynak beyan edilcektir.
|