III. Gübreleme
İncir yetiştiriciliği için 6-7.8 arasında değişen bir toprak pH’sı uygundur. İncir ağacı kireç seven bir bitki olduğu için oldukça yüksek kirece sahip topraklarda yetiştirilebilir. Toprak pH’ının düşük olduğu yerlerde ağaçlara kireç verilmesi yararlı ve hatta zorunludur. Kireçleme ile toprağa verilecek kireç miktarı, toprak pH’sı, toprağın yapısı (bünyesi) organik madde içeriği ve kullanılacak kireç materyallerinin özelliklerine bağlı olarak değişmektedir.
Toprağın kireç ihtiyacı ve dekara uygulanacak kireç miktarı kesinlikle laboratuarda uygulanacak toprak analizi sonucu belirlenmelidir. Aksi halde gereksiz ve aşırı kireçleme bir ekonomik kayıp olmasının yanısıra başta fosfor olmak üzere bazı bitki besinlerinin topraktan alımını engeller.
Kireç uygulaması sonbaharda yapılır. Toprağa serpilen kireç sürüm ile veya diğer yollarla toprağın altına gömülür. Yapılacak gübreleme, ağaçlarda noksanlığı görülen besin maddelerini sağlamalıdır. Besin maddesi ihtiyacı en sağlıklı olarak ağaçların gelişme ve ürün durumlarının izlenmesi ile birlikte toprak ve yaprak analizleri ile ortaya çıkabilir.
Azot gübrelemesi vegetatif gelişmeyi, yani yaprak büyüklüğünü, yıllık sürgünlerin uzunluğunu arttırır. Sürgün uzunluğu artınca meyve sayısı da artar. Meyve sayısındaki bu olumlu gelişmeye rağmen meyve iriliği azalır. Özellikle kurutmalık çeşitlerde, kuru meyve kalitesi azalır, meyve kabuk rengi koyulaşır.
Fosfor besin maddesi diğer işlevleri yanında, incirde meyve iriliğini de olumlu yönde etkilemektedir. İncir yetiştiriciliğinde, irilik önemli bir özelliktir.
Potasyum besin maddesi de meyve kalitesi ve ürün miktarı üzerine etkili olmaktadır. Potasyum, meyveleri güneş yanmasından zarar görmelerini azaltır. Daha açık kabuk rengine sahip, daha yumuşak kuru incir meyvesi elde edilmesine yardım eder. Verilecek gübre miktarının saptanmasında çeşitli etmenlerin (iklim, toprak ve bitki ) göz önüne alınması zorunludur.
Çiftlik gübresi, dekara 2-3 ton olarak hesap edilir. Bu miktar gübreyi dağıtmak için her 4 ağaç arasına 1-2 araba gübre bırakılır. Gübreyi ağaçların diplerine yığmak doğru değildir. Çiftlik gübresi hasattan hemen sonra verilir ve derhal sonbahar toprak işlemesi ile toprak yüzünde bekletmeden toprağa karıştırılır. Gübreleme konusunda izlenecek en tutarlı yol yetiştiricilerin bahçelerindeki ağaçlarını çok iyi izleyerek ağaçların beslenme yönünden herhangi bir sorunu olup olmadığını saptamasıdır. Bu gözlemleri ve yaptıracakları toprak ve yaprak analizleri ışığında gelecek yılın gübre planı hazırlanır.
Bu amaçla yapılacak gözlemler şunlardır.
1. O yıl meydana gelen sürgünlerin uzunluk ve kalınlık durumu,
2. Yaprakların şekil, büyüklük ve renkleri,
3. Meyvelerin irilik ve renkleri,
4. Ürünün miktar ve kalitesi
5. Yabancı otların ve varsa bahçe içindeki diğer ağaçların gelişme durumları
vb.
Örneğin; yeterli miktarda suya sahip bir toprakta sürgünler zayıf ve kısa, yaprak renkleri sarı, kurumuş meyveler küçük ve balsız ( kavurga ), bahçedeki yabancı otların gelişmesi zayıf ise ya toprak yeterli besin maddesine sahip değildir ya da ağaçlar topraktaki besin maddelerinden gereği gibi yararlanamamaktadır.
İncir bahçelerinin gübrelenmesi konusunda hatırdan çıkarılmaması gereken hususlardan biri de taban arazilerden kır arazilere gidildikçe toprakların besin maddelerince fakirleşmeleridir.
Mevcut bilgiler ışığında gübrelemede dikkat edilecek noktalar şu şekilde özetlenebilir:
1. Özellikle kır taban ve kır arazilerdeki incir bahçelerine her yıl yanmış çiftlik gübresi verilemediğinde bakla, bezelye, fiğ
vb. bitkiler yetiştirilerek yeşil gübreleme yapılmalıdır.
2. Azotlu gübreler sürgün gelişmesi başta olmak üzere ağaç gelişmesi izlenerek verilmelidir. Ortalama yıllık sürgün uzunluğu 15 cm. den kısa olan ağaçlara azot uygulaması yapılmalıdır. Ağacın durumuna toprak ve yaprak analizi sonuçlarına da bağlı olarak 30 Kg kuru veya 100 Kg taze incir meyvesi verebilecek büyüklükteki bir ağaca 100-150 gr saf azot verilebilir. Bu amaçla alkali reaksiyonlu topraklarda Amonyum Sülfat ( 500-750 gr ), hafif asit reaksiyonlu topraklarda Amonyum Nitrat ( 400-600 gr ) gübresi verilmelidir. Aşırı miktarda ve gereksiz azot gübrelemesinden kaçınmak gerekir. Gelişmeye bağlı olarak azot her yıl veya birkaç yılda bir verilmelidir.
3. Yine aynı miktarda ürün verebilecek ağaçlara ağaç başına 150-200 gr saf fosfor(P2O5), 1000-1250 gr Süper Fosfat gübresi veya eşdeğeri başka bir gübre ve 150-200 gr saf potasyum ( K2O) , 300-400 gr Potasyum Sülfat veya eşdeğeri başka bir gübre şeklinde verilebilir. Bu miktarlar ağaç büyüklüğüne göre azaltılabilir veya arttırılabilir.
Fosforlu ve potasyumlu gübreler sonbaharda en geç kışın ilk yarısında verilmelidir. Azotlu gübreler şubat-mart aylarında mümkünse iki kerede uygulanmalıdır.
4. Yeşil gübreleme yapıldığında ek olarak azotlu gübre gerekmez. Ancak fosforlu ve potasyumlu gübrenin verilmesi göz ardı edilmemelidir.
5. Bütün ağaçlara aynı miktarda gübre vermeye gerek yoktur. Analiz ve gözlemlere uygun olarak ağaçların büyüklük ve gelişme durumlarına uygun gübreleme yapılmalıdır.
6. Ayrıca toprak ve yaprak analizleri ile mikro element noksanlığı tespit edildiğinde laboratuarın öneri ve açıklamalarına uygun olarak mikroelement gübrelemesi yapılmalıdır.
IV. Sulama
İncir ağacının en uygun yağış isteği 625 mm. dir. Yağış miktarının 550 mm.nin altına düşmesi durumunda sulama yapmak gerekir.Yağışın yetersiz olduğu durumlarda yaz aylarının başında toprak tavını yitirmekte, ürün olum devresi olan Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarındaki kuraklık nedeniyle yaprak dökümleri olmakta, bunun sonucu olarak da meyveler küçük, lezzetsiz, az etli ve balsız olmaktadır. Kavurga denilen bu incirlerin piyasa değeri de düşük olmaktadır. Yağışın miktarı yanında yağışların oluş şekli ve yıl içerisindeki dağılımı da önemlidir.
Düz arazilerde yıllık yağışın yeterli olduğu yıllarda özellikle toprak işlemesi olmak üzere bahçe bakım önlemlerinin yerine getirilmesi koşuluyla sulama yapmaksızın başarılı incir yetiştiriciliği yapılabilir. Yıllık yağışın yeterli olmadığı yıllarda yağışların miktarına da bağlı olarak 1-2 sulama yapmak yararlı hatta zorunludur. Ege bölgesinde yağışlar Mayıs ayında tamamlanmaktadır. Daha sonraki aylarda yağış yoktur veya önemsizdir. Mayıs ayına kadar yağışların bir değerlendirmesini yapmak ve yetersizlik durumunda Mayıs ayında bahçelerde sulama yapmak gerekir. Yağışların çok yetersiz olması durumunda haziran sonu Temmuz maşında ikinci bir sulama gereği ortaya çıkar.
Buna göre Nisan sonu- Mayıs başında ve kurak geçen yıllarda Haziran sonu-Temmuz başında olmak üzere 1-2 sulama yapılmasının verim ve kaliteyi arttırmada yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.
İncir bahçeleri genellikle kır-taban ve kır arazilerde kurulu olduğu için su muhafaza tedbirleri çok önemlidir. Çünkü yağmur suları toprakta kalmamakta ve akıp gitmektedir. Bu koşullarda yağışın 550 mm ve daha fazla olması da fazla bir şey ifade etmez. Ayrıca bu tip arazilerin hemen tamamı sulama olanaklarından yoksundur. Bu gibi arazilerde yapılacak ilk ve en önemli iş su muhafaza önlemlerini yerine getirerek yağışlardan en yüksek yararı sağlamaktır.
Aşırı ve geç sulama yapmaktan da kaçınmalıdır. Sarılop çeşidi aşırı vegetatif gelişme ve bunun sonucu ortaya çıkan meyve kalitesi bozulmaları nedeniyle özellikle duyarlıdır. Bu nedenle sulamalara hasada bir ay kala son verilmiş olmalıdır.
İlekleme
İlekleme Nedir?
Bir çok bahçe ürünlerinde olduğu gibi incirinde
döllenme biyolojisi, meyve tutumu ve olgunlaşması açısından son derece önemlidir. Ticari açıdan önemli olan Sarılop ve Bursa Siyahı incir çeşitleri,meyve vermeleri için mutlaka döllenme işlemine gerek duyarlar.
Bu amaçla dişi incirlerin en önemli meyve ürünü olan yaz ürünleri (iyilopları) döllenme amacıyla iyiloplarla aynı zamanda olgunlaşan erkek incirlerin ilek meyvelerinin içlerindeki arıları ile birlikte dişi ağaçları üzerine bırakılması işlemine
ilekleme (=Caprification) ,bu amaçla kullanılan erkek incir meyvelerine
ilek denir.
Burada önemli olan ilek arıcığının (
Blastophaga psenes) yeteri miktarda ve hastalıksız poleni dişi incir meyvesindeki dişi incir çiçeklerine ulaştırması işlemidir.
Tozlamada dişi ilek arıları görev yapar. Erkek arılar görev yapmazlar. Ergin dişi arılar, takip eden erkek incir meyvelerine (Ebe) girmek üzere ilek meyvelerini terk eder. Eğer ilek meyveleri dişi incir ağaçlarına bırakılırsa, yani ilekleme işlemi yapılırsa erkek incir meyvelerini (İlekleri) terk eden ergin dişi arılar, yumurta bırakma ortamı bulmak amacıyla dişi incir ağacı meyvelerine girer. Bu sırada arının vücudu üzerinde taşınan polenler dişi çiçekler üzerine yayılır. Sonuçta döllenme ve döllenme sonrası da çimlenme gücüne sahip çekirdekler meydana gelir. Ancak dişi çiçeklerin yapısının arının yumurta bırakmasına uygun olmaması nedeniyle ilek arıları dişi incir meyvelerine yumurta bırakamaz.
Ne Zaman İlekleme Yapılmalıdır?
İlekleme işlemi genellikle erkek incir ağaçlarındaki meyvelerde oluşan erkek çiçeklerdeki polen keselerinin patlaması ile, ilek arıcıklarının ergin hale gelmesi ve dişi incir ağaçlarındaki meyve iriliklerinin fındık büyüklüğünü aldığı Haziran ayı içinde yapılır. Meyveler ilekleme olmaksızın yaklaşık 20.0 mm çapa kadar büyürler ve sonra sararır,buruşur ve olgunlaşmadan dökülürler.
Ağaç üzerindeki ilek meyveleri, iyice irileşip renkleri koyu yeşilden açık yeşile veya sarımtırak yeşil renge döndüğünde olgunlaşmış durumdadır. Ostiol kısmındaki içe doğru çökük pullar kabarmış,dışa doğru çıkmış ve ostiol kısmı, ilek arısının kolayca çıkışına olanak verecek hale gelmiştir. Bu sırada meyveler içerisinde birkaç ilek arısı vardır. Gal çiçeklerinin ovaryumları (darıları) irileşmiş ve içlerindeki arıcıkların gelişmiş olması nedeniyle mor veya siyaha yakın bir renk almış, ostiolum tarafındaki erkek çiçeklerin polenleri olgunlaşmış durumdadır. Meyve yarılıp, avuç içine silkelendiğinde bir kısım polenlerin avuç içine döküldüğü kolayca görülebilir. İlekleme işlemi, sabah erken havanın serin ve sakin olduğu saatlerde yapılmalıdır. Sabah serinliğinde ilek arıcığı çıkışı olmaz. Hava ısındıkça arıcık çıkışı başlar ve bahçedeki meyvelere dağılır. Öğleyin sıcakta çıkış durur. Akşamüzeri 3-4 saat tekrar çıkış olur. İlek meyveleri ağacın güneş almayan gölge kısımlarına asılmalıdır. Böylece ilek meyveleri daha uzun süre canlı kalarak daha çok ilek arıcığı çıkışı sağlanmış olur. Hava koşullarına, ilek çeşidine, asım işlemine bağlı olarak arıcık çıkışı 4-6 gün devam eder.
İncirde meyve doğuşlarına bağlı olarak içlerindeki normal dişi çiçeklerin reseptif (döllenebilecek) duruma gelmesi 10-15 gün sürer. Bahçe koşullarına arıcık çıkışı 4-6 gün sürdüğü için, farklı zamanlarda meydana gelmiş meyveleri döllemek üzere,normal koşullarda bir hafta arayla 2 kez ilekleme yapılması gereklidir. Birinci ilekleme ilk doğan meyveler iri fındık büyüklüğüne eriştiklerinde,ikinci ilekleme bundan bir hafta sonra yapılır. Normal koşullarda daha fazla tutum nedeniyle ağaçta genel bir zayıflık yaratacağı,döller sarkıp güneş yakmasına maruz kalacağı, meyve kalitesi düşeceği için ikinci bir ilekleme yapılmaz. Böylece geç doğan meyveler ,döllenmeyerek dökülmeleri sağlanır.
İlek meyvelerin dişi incir meyvelerinden daha önce olgunlaşması da söz konusu olabilir. Böyle durumlarda kaliteli ilek teminini sağlamak için ilekleme sezonunu uzatmak gerektiğinde ilek meyvesi 4 0C de l0 gün depolanabilir. Meyvelerin bir antitranspirant ile kaplanması bu süreyi uzatacaktır.
İlekleme Nasıl Yapılır?
Kova bitkisine asılmış ilek meyvesi
Olgunlaşan ilek meyveleri ağacından sabah erken saatlerde ve akşamüzeri geç saatlerde olmak üzere, günde iki kez ve her gün toplanmalıdır. Toplanan ileklerin, ağaç dallarına yeteri miktarda ve düzenli olarak dağıtılması gerekir. Bu amaçla ülkemizde ilekler, bataklıklarda yetişen
Cyperacae familyasından kova adı verilen bitkinin ince uzun saplarına dizilir ve ağaçlara asılır. İleklemede kullanılacak meyveleri kova,ip
vb. gibi bir materyale dizerek asma durumunda, dizme işlemi şöyle yapılmaktadır: İlek meyveleri sap kısmına yakın bir yerden çivi
vb. bir malzeme ile delinir, sonra dizilir, fakat delme işlemi, mutlaka meyvenin sapına yakın bir kısmından yapılmalı, meyvenin iç boşluğunu dışa bağlayacak bir delik açılmamalıdır. Aksi takdirde, ilekleme işleminin ikinci ve sonraki günlerinde, meyvenin de su yitirmesiyle delik genişler ve meyvenin içindeki ilek sinekleri daha kolay çıkış yolu durumundaki bu deliği izleyerek dışarı çıkarlar. Normalde, ilek sineğinin ostiolden çıkması ve çıkarken de sadece ostiol civarında bulunan erkek çiçeklerin olgunlaşmış çiçek tozlarını (polenlerini) yüklenmiş olması gerekir. Çünkü meyve bağlamayı yani döllenmeyi bu polenler yapmakta, ilek arıcığı ise polen taşıyıcı görevi yapmaktadır. Ayrıca, dizme sırasında ilek meyvesini terk edecek arıcıkların bahçede kalması yönünden dizme işlemi mümkün olduğunca ileklemenin yapılacağı bahçenin içerisinde gerçekleştirilmelidir. İşte bu olumsuzlukları gidermek için ilekleme işleminde, Kurumumuz tarafından geliştirilen ve uygulama sahasının arttırılmasına çalışılan plastik (naylon) fileler kullanılmaktadır .
Plastik filelerin ilekleme işleminde kullanılmasının üreticilere sağlayacağı yararlar şunlardır:
İleklerin kova bitkisine dizilme ve incir ağacına asılması işlemlerinde görülen olumsuzluklar giderilmiş olacaktır.
Maliyetler düşürülmüş olacaktır. Çünkü her ilekleme işlemi için ayrı bir kova bitkisi gerekirken,plastik fileler ise 4-7 yıl kullanılabilmektedir.
İlek meyveleri plastik filelerde
Zamandan kazanılmış olacaktır. Çünkü iklime göre değişmekle beraber ilekleme işlemi Haziran ilk haftasında başlayıp,ikinci hafta sonunda ya da üçüncü hafta başında bitirilmesi gereken bir işlemdir. Bu kritik ve kısa zaman diliminde,zaman kazanılması açısından büyük bir avantaj sağlamış olacaktır.
İlekleme işlemi daha etkin olmakta,ilek arıcıklarının dişi incir meyvelerine giriş-çıkışları daha iyi ve amacına uygun olmaktadır.
İlekleme işlemi bittikten sonra,kuruyan ileklerin bahçeden uzaklaştırılıp,bir köşede yakılması,imha edilmesi gerekmektedir.
Aşırı ileklemeden kaçınmak için, erkek incir ağaçları ayrı bir yerde yetiştirilmelidir. Erkek incir bahçesi tesis ederken incir üreticisinin sahip olduğu dişi incir bahçesi ve dolayısıyla ağacının sayısını bilmesi gerekir. Her 100 dişi incir ağacı için, 1 adet erkek incir ağacı olacak şekilde ileklik kurulması uygun olacaktır. Olanak varsa her 100 dişi ağaç için 1 erkenci,1 orta ve 1 geçci çeşitten ileklik kurmak daha da güvenli olacaktır.
Özetle ilekleme konusunda genel olarak yapılan hatalar şunlardır:
1- Temiz ilek temini ve asılması önemlidir. İlek meyvesinden çıkan, polenleri dişi incir meyvesine taşıyan ilek arıcığı, incirde
Aspergillus spp ve diğer fungusların taşınmasında rol oynar. İlekleme ile bulaşan mantarlar, olgunlukta küf gelişimi,
aflatoksin, akma
vb sorunlarla verim ve kaliteyi düşürür.
2- Hemen hemen tüm üreticiler ilek meyvelerinden arı çıkışı tamamlandıktan sonra ağaca astığı ilek meyvelerini toplayıp, yok etmemektedir. Bilindiği gibi kurumuş ilek meyveleri incir
hastalık ve zararlıları için yataklık yaparak enfeksiyon kaynağı olmaktadır. Bu nedenle görevi tamamlanmış kuru incir meyvelerinin, toplanıp yok edilmesi büyük yarar sağlayacaktır.
3- Yetiştiriciler bahçe kurarken, ilek ihtiyacını dikkate almamaktadır. Dişi incir ağaçları büyüyüp ileklemeye gereksinim gösterdiğinde, ileği dışarıdan temin etmek zorunda kalmaktadır. Bu da ileği çok yüksek fiyatla temin etme, zamanında ve kaliteli ilek bulamamaktır.
Kaynak:
ERBEYLİ İNCİR ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ