Fuarda benim ilgimi en çok çeken türler kuşkusuz bambulardı. Fakat doyurucu değildi. Sadece üç tür bambu vardı Metake, nigra ve aurea'lar. Üçündende bende mevcut olduğu için, aradığımı bulamadım diyebilirim. Hele hele ufacık saksılarda 1.5 m'lik 3 dal Metake'ye 90 YTL demeleri içimi acıttı.
Bonsai konusunda geçen sene fuar çok daha zengindi. Bu sene sadece iki firmada toplam 5 adet bonsai gördüm. Zelkova bonsaisini çok beğenemekle beraber uzmanların ortada sehpa üzerinde duran acer bonsaisini daha güzel bulmaları karşısında çok fazla bir şey diyemedim. Bu arada, sehpa üzerindeki bonsai 7.500 YTL imiş. Bonsaiye başlayasım geldi.
Sayın Denizakvaryumu için üzümsü bitkiler bakındım. Sadece bir firmada 7-8 çeşit ithal fidanlar vardı. Tanıdıklarım, bektaşi üzümü, siyah ve kırmızı frenk üzümü. Bir de sarı böğürtlen veya ahududu vardı ki, satıcıya hangisi olduğunu sorduğumda, ikiside olabilir cevabını aldım. Ben de standdan uzaklaştım. Ayrıca daha sonra Güler Hanım'la, ikimize ayrı ayrı fiyatlar verildiğini fark ettik. Güler Hanım'a 20 YTL dedikleri halde, bana 25 YTL dediler. Bende paranın çok olduğunu anladılar herhalde.
Mantar meşesi için Linea Verde firmasından Eda Hanım ile iletişime geçtiğimiz takdirde kendisi fide konusunda bize yardımcı olacak. Fuarın kalabalığı ve standlardaki bilgisiz hostesler yüzünden kendimden geçmek üzereyken kendisi bir anda güler yüzüyle karşıma çıkıp, kaçan keyfimin yerine gelmesini sağladı. Geçen seneki gibi bu senede kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.
Fuarı gezen arkadaşlar, geçen sene oturduğumuz kafetaryaya gittiler. Bizde fuarı gezdikten sonra kendilerine katıldık. Günün süprizi Şükran Ayalp'in bizi orda bekliyor olmasıydı. Çok yoğun bir gün yaşıyor olmasına rağmen, güler yüzü ile aramızda görünce pek mutlu oldum. Kendisi fuarı gezmek yerine bizimle bir çay içmeyi tercih etti.
Dönüşte Kudret ile, Yenikapı'dan 18:30 feribotuna bindik. Feribot sallamaya başlayınca, midelerimiz bize sabahtan beri hiç bir şey yemediğimizi hatırlattı. Muhabbete dalıp yemek yemeyi unutmuştuk.
Sonuç olarak fuar tatmin edici değildi ama dostlarla olmak çok güzeldi. Zaten fuardan çok bir şey beklemiyorduk. Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül muhabbet ister, kahve bahane misali, fuardan sonraki sohbet aşaması günün en keyifli zamanıydı. Gözlerimiz gelemeyen arkadaşlarımızı bekledi durdu.