Beğendiğinize gerçekten çok sevindim. Bir kişinin bile beğenmesi benim için yetiyor ve çok mutlu oluyorum. Saatlerce şövale önünde güzeli yakalamaya çalışmak gerçekten zor. Bu ufak resimler yüzünden gözlerimde de sorunlar yaşıyorum

Ama resim yaparken yaşadığımı hissediyor ve tarif edilemez bir mutluluk duyuyorum. Bu kadar ince fırçalarla, bu sürelerle çalışmak pek akıllı işi değil, iğneyle kuyu kazmak gibi

Ancak büyük bir tutkunun sayesinde olabilecek birşey. Mimarlık kariyerimi de bıraktırıp, bana resim yaptıran şeyi bundan başka bir kelimeyle açıklayamıyorum: Kader.
Bu 19 a 19 cm.'lik minyatür resimlerde kendi dünyamı yeni baştan kuruyorum. Orada yeni baştan doğup yaşıyorum. İnekleri güden benim, kaz çobanı arkadaşım, denize girenler biziz. Küçük kulübelerde gündüz toprakla uğraşıp, gece müzik yapıyoruz.

teknoloji de yok

gaz lambası ve ayışığı var. Bahçede çalışmanın, tavukları beslemenin, bir çiçek yetiştirmenin ne demek olduğunu az çok bilenlerin ya da bunları düşünmekten haz alanların resimlerimden de hoşlanacaklarından eminim. Bunları yapamasak bile, uzak olsak bile, bu bir ütopya olsa bile. Bu hoş ideal ve 'iyi' dünya belki sadece resimlerde kalsa bile... Ben baktığım zaman ruhumun biraz daha özgürleştiğini hissediyorum. Bilmem siz ne düşünüyorsunuz?
Bu arada sözlü anlatımım pek iyi değildir

En iyisi resimler kendini anlatsın, her ne kadar fotoğraflar resimlerin kendisi kadar parlak olmasa da
