Evet, Muğla'nın Fethiye İlçesine bağlı Koru, İncirköy ve Yeşil Üzümlü Köyü arasına yapılması düşünülen çimento fabrikasıyla ilgili olarak Muğla Valiliğine dilekçe veren köylüler, fabrikayı istemediklerini belirtmişlerdi…
Kaldığımız yerden devam edelim.
Bu yazacaklarımdan ne sonuç çıkarırsınız bilmem artık…
Köylüler yapılacak olan fabrikanın hemen yanıbaşında zeytinlik var diyor. Ama devletin Tarım İl Müdürlüğüne göre böyle bir zeytinlik alan yokmuş!... İyi de bunu bizim köylüye söylemesi kolay, gel de İngilize anlat bakalım. 'Ankara İngiliz Büyükelçiliği Enerji ve Çevre Müdürlüğü 2. Sekreteri Dan Wilson Çevre Bakanlığı'na konuya ilişkin bir yazı gönderir.
Neden?
Çünkü o yörede yaşayan 380 İngiliz vatandaşı vardır ve çimento fabrikası yapımı onaylanırsa İngilizler Türkiye'yi dava edeceklerini söylemektedirler!.. Bu yüzden köylüler haklı olarak ‘Avrupalılar bizim meselemize bizden daha çok ilgi gösteriyor. devletten biran önce yardım bekliyoruz'…’ diye yakınmaktalarmış…
Neyse, biz yine devam edelim. Çevre ve Orman Bakanlığı, ‘Bu alanın ormanlık alan olduğunu…’ belirtilerek fabrikayla ilgili olarak daha önce verilen ÇED raporunu iptal eder. Fakat şirket kafaya koymuştur bir kere. İlle bu çimento fabrikasını zeytinlerin, kirazların, üzümlerin, yeşil alanının ortasına dikecektir. Tesis alanının özel mülkleri olduğu gerekçesini öne sürerek karara itiraz edince proje yeniden gündeme alınır… Şirketin özel mülküm dediği alan topu topu 26 dönümmüş iyi mi?.. Fakat demokraside çare tükenmez!.. Ormanlık alandan arazi kiralayarak bünyelerine katmışlar… (Hatırlarsanız Havran’daki altın avcısı şirketler de aynı yöntemi uygulamışlar binlerce zeytin ağacını kesmişlerdi) . Böylece denetimlerine geçirdikleri 300 dönüm arazideki tüm ağaçları kesmişler.
Valiyle nihayet görüşülmüş!..
Görüşmede, Tarım Müdürlüğü tarafından yeni bir değerlendirme yapılacağını, fabrikanın orman alanına olan uzaklığı yeniden saptanarak buna göre yeni bir ÇED raporu düzenleneceğini söylemiş…
Gelişmeler nasıl, insanın yüreğine su serpiyor değil mi?
Ama durun o kadar acele etmeyin…
Ancak bundan sonra ne olur?...
Şirket Çimento Fabrikasını kurmanın son hazırlıklarını yapmaktadır.
Çünkü şirketin Ankara’da yüksek mevkilerde bulunan bazı kişilerle iyi ilişkileri varmış. İptal edilen izni, yeniden koparmışlar. (Bknz: yalçın DOĞAN 13.1.2008 Hürriyet Pazar)
Evet bunlar çok acı veric değil mi?… Haksız mıyım?..
Aslında canımı daha çok canımı sıkan o yörede oturan İngilizlerin Büyükelçilerine yazdıkları mektuptaki şu satırlar oldu:
"Sadece çevreyle sınırlı gibi görünüyor, ama olayın farklı bir boyutu var. Olay, aynı zamanda Türkiye’deki yolsuzlukların bir örneği. Türkiye’nin önünde yolsuzluklarla ve rüşvetle mücadelede daha uzun bir yol var..."
Hadi gelin de acı çekmeyin…
|