Muğla Valiliğine sunulan 06 / 09/ 2007 tarihli dilekçeden alınmış bilgidir:
[Muğla İli, Fethiye İlçesi, Sahil Koru Köyü sınırları içindeki araziye Orman Bakanlığından kiralanarak URANTAŞ ANONİM ŞİRKETİ tarafından taş ocağı açılmış ve halen aktif olarak çalıştırılmaktadır.
TAŞOCAĞI İncirköy ve Yeşil Üzümlü Beldesine sınırdır ve Üzümlü vadisine bakmaktadır.
Üzümlü Vadisi çevrede doğal güzelliği , yemyeşil çam ormanları , asırlık zeytin ağaçları, üzüm bağları, her çeşit meyva ağaçları ve buğday , tütün, her çeşit sebze tarlaları , temiz havası ve sahip olduğu binlerce yıllık antik Cadianda kenti ile adeta bir doğal ve tarihi sit harikasıdır bu nedenle yoğun bir şekilde , yerli ve yabancılar tarafından yerleşim yapılan bir bölgedir.
Biz var ya biz!.. Doğaya, insana, hayata, sevgiye, güzelliğe, iyiliğe değer veren bizler hepimiz mazoşistiz!..
Kesinlikle buna inanıyorum.
Bu ülkede yaşamak hem bize acı veriyor, hem de bu ülkede yaşamayı dehşet seviyoruz.
Üstelik nedensiz seviyoruz…
Çünkü gerçek sevginin nedeni olmaz….
Nedensiz sevdiğimiz için de bu ülke için acı çekiyoruz…
Hem de fena halde acı çekiyoruz…
Hangi birini sayayım, hangi birini… Üstelik ardı arkası kesilmiyor...
Alın işte en son Yeşil Üzümlü ve Zeytinköy’ün başına gelenler ve gelecek olanlar!..
Nedir, demokratik bir toplumda sesinizi duyurmak istersiniz değil mi? Uygarca, şiddete bulaşmadan, derdinizi anlatmaya çalışırsınız… Kime makamları size hizmet için işgal edenlere!..
Yeşil Üzümlü ve Zeytinköy sakinleri de öyle yapıyor…
Valiliğin önünde toplanıyorlar. Muratları onların ifadesiyle şudur: “Fethiye’de İncirköy ve Üzümlü denilen yerde, yıllardır üzüm ve zeytin yetiştiriliyor. Bu cennetin ortasına bir çimento fabrikası yapılacak. Buna karşıyız...
Dertlerini devlete anlatacaklar ama vali bir türlü bunları kabul edemiyor. Çünkü vali bunları dinlamayacak kadar meşgul: Belli ki çok daha öenmli işlerle meşgul. Köylülerde çaresiz yöre milletvekilleriyle görüşüyor. Milletvekilleri üzerlerine düşen görevi yerine getirerek akıl veriyorlar, (Çünkü onlar akıl vermek için seçilmişlerdir di'mi ya), neyse, ‘Aman' diyorlar 'Vakit kaybetmeyin, gidin valinizle görüşün, ölçümler çok ivedi yeniden yapılsın. Yoksa çimento fabrikasının oluru çıkmak üzere…’
Ama vali bey çok, çok, çok ama çoook meşgul olduğu için randevu vermiyoooor. Köylü de valilik önünde toplanıyor. Hooop karşılarına polis çıkıyor. Çünkü toplanmaları izinsiz… (Bu izni verecek olan da vali iyi mi?...)
Neyse, köylüler valiyi beklerken karşılarında vali vekilini buluyorlar. Vali vekili sitemkar, alınmış, kırılmış... Gösterinin toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa aykırı olduğunu belirterek: “Anayasamız var, kanunlar var. Valiliğin önünde yapılan bu olay şık değil. İçinizden birkaç temsilci seçin konuşalım. İnsanları böyle ortaya dökerek hak aranmaz. Muğla’ya yakışmıyor. Hakkınızı aramanıza bir şey demiyoruz. İçinizden üç dört arkadaşınızı temsilci seçin konuşalım” diyerek köylülere Muğla'ya yaraşır tutum ve davranışlar konusunda edep ve terbiye dersi vererek kalabalığın dağılmasını istiyooor!...
Sonuç mu? Köylüler bir dilekçe yazıyorlar: Dilekçe de söyledikleri şu:
- Çimento Fabrika Projesine projeden etkilenecek bölge olarak YEŞİL ÜZÜMLÜ Beldesi dahil edilmemiştir.
Projeden etkilenecek alan olarak Koru Köyü kuş uçuşu 860 m. İncirköy 2620 m olarak tarif edilmiş, fabrika faaliyet alanını etrafındaki tepeler bile sayılmış ama kurulması düşünülen fabrikanın 15 metrelik bacasının karşısında yer alan binlerce dönümlük koca ÜZÜMLÜ Ovası ve YEŞİL ÜZÜMLÜ beldesinde yaşayan binlerce yöre sakini yok sayılmıştır.
- YEŞİL ÜZÜMLÜ beldesinde yaşayan binlerce yöre sakini yok sayılmıştır.
Muğla Çevre ve Orman İl Müdürlüğünden ve Muğla İl Özel İdare Müdürlüğünden katılan yetkililer de bölgeyi tanımalarına rağmen , Yeşil Üzümlü Beldesinin bu projeden zarar görecek ana alanlardan biri olduğu yönünde , firmaya ve projeye herhangi bir itirazda bulunmamışlardır
Dedim ya biz mazoşistiz diye… Hem bu ülkede yaşamak bize acı veriyor, hem de bu ülkede yaşamayı dehşet seviyoruz…
|