Bu cennet vadi üzerinde bir gün hiç kimseye sormadan birileri geldi ve bir elektrik santrali için kazma vurdular. Dönemin başbakanının emriyle alelacele hazırlanan eksik ÇED (çevre etkilenme) raporuyla aynı gün santral açılışı yapıldı. Basta Tema Vakfı olmak üzere doğa sever Çamlıhemşin halkı hem dönemin başbakanına hem de bakana yakınlığıyla bilinen holdingin yöneticilerine karsı büyük bir tepki verdiler.
Bir tarafta eksik ve çürük CED raporuyla bu cennet vadiyi cehenneme çevirmek isteyen yasa ve hukuk tanımaz tavırlarıyla Fırtına Vadisi'ni kötülemeye başlayan holding,bir tarafta bu yatırımcılara karsı kendi topraklarını korumak için yola düşen Çamlıhemşin halkı, bilim adamları, sivil toplum kuruluşları vardı.Bir çok dava açıldı.Tepkiler uluslar arası boyutlara ulaştı. (WVMF) Doğal Hayatı Koruma vakfı başkanı Dr. Claude Martin dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Fırtına Deresi'nin üzerinde kurulması planlanan santralin durdurulmasını isteyen bir mektup yazdı.
Uzun yıllar devam eden davalardan sonra bağımsız yargı kararanı verdi. Fırtına Vadisi üzerinde kurulması düşünülen santralle ilgili ret kararı verilirken bu konu ile ilgili CED raporunu da iptal etti. Cennet cehennem olmaktan kurtulmuştu. Fırtına Vadisi'ndeki katliam artık bitmişti.
Kaçkarlar'da bayram vardı, Fırtına deresi artık özgür akacaktı. Aradan kısa bir süre geçmişti ki Fırtına Vadisi'ne bir kez ağızları sulanmış köşe başın da bekleyen rantiyeciler fırsat kolluyordu. Hem elektrik üretimini devletten sağlayacakları olanaklarla sağlayacaklar, hem de ceplerini dolduracaklardı.
Ne bu vadinin doğal güzelliği, nede ülkenin elektrik ihtiyacı onları hiç ilgilendirmiyordu. Amaç küçük yatırımlarla büyük kazanç sağlamaktı... Ama bağımsız yargıdan ve çevrecilerin tepkisinden de korkuyorlardı.
|