![]() |
|
|
![]() |
#1 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,024
|
Nasıl bir uyarı mesajı çıkıyor? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-10-2017
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 24
|
Evet en önemlisini atlamışım. Merhabalar ben Hakan orkide çeşitleri ve sebze çeşitleriyle ilgileniyorum küçük bir alanım var istanbulda ikamet ediyorum boş vakitlerimi bunlarla degerlendirmek beni dinlendiriyor . Aranıza yeni katılmaya calışıyorum.şimdilik bu kadar |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,024
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-10-2017
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 24
|
Acemilik zor |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-02-2015
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 1,536
|
Arkadaşlar Sayın Zekoş'un paylaştığı fasulye "AK ÇAKILDAK" tam anlamıyla turşuluk bir çeşit harika lezzeti vardır bende o çeşitti yetiştirmiştim hafif enli ve etli çeşit turşusunun güzel olmasının nedeni ise turşu içinde erimeyen bir özelliği var... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-02-2015
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 1,536
|
Sayın TCM; sizden tohum talep etmekten çekiniyorum biraz tohum sayısını arttırsanız sevinirim... (sizden geçen yıllarda tohum etkinliğinde bir çeşit domates tohumu talep etmiştim içinden 3 adet çıktı tam bir hayal kırıklığıydı bu yüzden talep edip aynı durumla karılaşmamak için...) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,892
|
@ dongyul, saydıysanız doğrudur tabi ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
dongyul sizin ilginç olan şeyleri yetiştirdiğinizi biliyorum. bu sene siz talep etmediniz muhtemelen resimleri görünmediğinden diye düşünüyorum. ancak özellikle size tavsiye edebileceğim iki domates var bunları bi deneyin derim. pembe salkım çeri ve sarı tatlı irice çeri. bu iki domatesten ilki salkım çeri domatesler üzüm salkımı gibi yetişiyor salkımı olduğu gibi koparıp astığınızda bozulmadan kendi dalında olgunlaşabiliyor ve lezzeti artıyor. sarı irice olan ise yarın anlatacağım işten çıkmam gerek ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
dongyul sarı irice domates şu anda çeriler arasında en beğendiğim domates diyebilirim. hafif mayhoş ancak suyu tatlı, biraz fazla olgunlaştırınca hem suyu tatlı hem eti. bu domates şans eseri başka domatesler arasında tek tohum olarak çıktığında ve tadı çok güzel olunca hemen izoleye almıştım. domatesleri önce sert sarı oluyor o zaman hafif mayhoş, sonrasında yumuşadıkça içerisi sulanıyor. melemen yaparken bu domatesten ve siyah likopen domatesten 1 er tane doğradığınızda melemenin tadını süper yapıyor. böyle çok övdüm umarım sizde benim gözlemlerim gibi tatmin edici bir verim alırsınız diye ümit ediyorum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-11-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 539
|
Sayın hobiciakvarist kokulu üzüm Sakaryada bolca yetiştirilir. Abhazlar Abhaz üzümü karadenizlilerde siyah üzüm ya da kokulu karadeniz üzümü der. Mantari hastalıklara dayanıklılığı bu üzümün Amerikan kökenli olduğuna işaret ediyor ve büyük ihtimal Amerikan Concord üzümü ya da onun türevlerinden biri. Concord üzümünün üreticisi Ephraim Wales Bull bu üzümü yaşadığı cıvarda yetişen üzümlerin tohumlarından elde ettiği 22000 üzüm asmasından seçerek geliştirmiş. Sanki çelik paylaşmak daha mantıklı olurdu. Düzenleyen Atilgan : 12-10-2017 saat 12:35 Neden: ekleme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
heyyamola nın paylaşmış olduğu cin biberleri bildiğim kadarıyla cin biber değil yukarı bakan biber diye geçiyor. yanlış isimle paylaşım olmuş sanırım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sn Musa Gündoğan, Siyah likopen oturak domates Likopen ince kabuk sırık adıyla paylaştığınız tohumlar yüzde yüz bir netlikle söyleyemesem de, ona yakın bir ihtimalle yerli değil. Kaynağınızın (Engin Bey), kendisine tohumu gönderen kişinin tohumu nerden temin ettiğini sordunuz mu? Benzer şekilde, diğer kiraz domateslerin de birincil kaynağını öğrenmek iyi olurdu. Bir de her domateste likopen vardır. Bazı domateslerde likopen oranı, diğerlerine göre daha fazladır. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
sayın birnefestoprak engin beyle konuştuğumda kendisi bana domatesleri yıllardır hiç bozmadan kendim üretiyorum dedi. konuştuğumuz üzere tüm tohumlarımı yerli tohumdan seçiyorum demişti. şöyleki bu domatesler yeli mi değil mi bilmiyorum. bu sene itibariyle büyük bir azimle yerlitohum olan türleri kendimde hiç bozmadan toplamaya ve kendi içimde lezzet ve fiziksel sıralamaya başladım. tohum yabancı kökenli bile olsa izolasyonu tam olursa benim için devamlılığı olacaktır düşüncesiyle yetiştiriyorum. engin beyin sözlerine güvenerek aldığım tohumların yanında başka insanlardan da tohum alarak bu kapsamda çeşitliliğimi genişletme çabasındayım. sizinde dediğiniz gibi likopen tüm domateslerde mevcut fakat özellikle koyu ve siyaha meyilli domateslerde yoğunluğunun daha fazla olduğunu biliyorum. bilgim yanlışsa lütfen düzeltin. asıl tohumlar hakkında düşüncem iki şekilde şekilleniyor. 1.si atalık tohumlarımız. 2.verimi ile topraklarımıza uyumlu olan yabancı kökenlide olsa artık bu topraklara yerleşen türler. (zamanla atalık olabileceği kanaatindeyim) bu iki şekilde tarafımdan kabul görüyor. benden önce izolasyon bozulması olan türler elime ulaşsa dahi ben tohumluklarımı izole ederek alıyorum ki en azından bundan sonra deformasyona uğramasın diye. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Alıntı:
Yerli dediğiniz zaman, ilk çıkış kaynağı, domatesin ıslahının gerçekleştiği ülke Türkiye (ya da söz konusu ülke hangisiyse o) olmalı. Engin Bey, sadece yerli (=Türkiye'ye ait) tohumları ürettiğini söyleyen birisi. Kendisine birkaç sene önce yabancı bazı domates tohumlarından denemesi için göndermeyi teklif ettiğimde, "yabancı tohum ekmek istemiyorum" demişti. Yabancı tohumların tamamının GDO'lu olduğunu düşünüyor. O halde, yetiştirdiği tohumların tamamının da yerli olduğunu düşündüğünü söyleyebiliriz. Örneğin, Japolen biber diye bir tohum da üretiyor. Bu biber, Jalapeno olmalı. Jalapeno'nun Anadolu'yla uzaktan yakından ilgisi yok. Kısacası sorun tasnifte. Dediğim gibi, domates tohumunu kendisine gönderen kişilerin tohumları nerden aldığı ve ne kadar süredir yetiştirdiği gibi bazı soruların cevaplarını öğrenmek gerekir. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
bu arada yerlimtohum.com dan aldığım tohumlarda sorunlar olduğunu söylerseniz bunu memnuniyetle karşılarım ve bundan sonra ona göre bir yol izlerim. kimsenin kimseyi kandırarak bir şeyler yapmasını tasvip etmem. bu sene çok yaşlı birisinden elde ettiğim domates fidesini kendisi 70 yaşında olmasına rağmen annesinden kalma tohum olduğunu ve bundan başka domates fidesi yetiştirmediğini söyledi. bana hediye ettiği nevşehir çanak domatesinin orijinal halini halen tül içerisinde özenle büyütmeye çalışıyorum. internette araştırdığım çanak domateslerinde f1 üretim olduğunu benim elimde bulunandan daha farklı büyüdüğünü gördüm. sözlere güvenerek hareket ediyorum lakin kaynağından %100 emin olmam yaşım itibariyle bile mümkün değil. ![]() yaşlı amcanın dediğine göre bu domates artık kimsede yok bulamazsın kıymetini bil demişti. biraz geç dikim olduğundan ve gölgede kaldığından büyümesi de geç oldu. inşallah tam olgunluğa getirebilirim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
haklısınız ve sizin hassasiyetiniz bu konuda biraz daha detaycı düşünmenizden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. gördüğüm kadarıyla siz türkiyeye özgü ve dahası ülkelerin kendilerine özgü tohumlarının sonuna kadar araştırılması ve belirlenmesi taraftarısınız ve bu şekilde de uğraşınız var. size katılıyorum bununla beraber herkesin sizin gibi hassasiyet göstermediğini **** göstermeye imkanı olmadığını da düşünmek gerek. örneğin ben elime geçen her bitkinin izolasyonunu korumaya çalışıyorum ancak bitkiler konusunda sizler kadar bilgim bulunmamaktadır. dolayısıyla kökeni vs. bilemediğimden elimden geleni gösteriyorum bununla beraber paylaşımlarımı da o şekilde yapabiliyorum. mesela pek çok bitkinin latince isimlerini türlerini dahi bilmem ancak elimden geldiğince iyi yetiştirmeye çalışırım. kökenini bilmiyorum ancak iyi yetiştiriyorum. böylelikle başkaları (buna sizler dahilsiniz) bilgisi ölçüsünde geliştiriyor ve biz de bulunduğumuz sınıfta yerimizi koruyoruz. paylaşımda yerli yazmamda ki sebep aslında ben bunları en iyi şekilde yetiştirmeye çalışmadan dolayı yoksa orasını boş bırakmam yazmamaktan daha iyidir diye düşünmüyorum. paylaşımda bulunan tüm bitkilerimin bilgilerinin düzeltilmesinde yardımcı olanlara şimdiden ayrıca teşekkür ederim. gelen her bilgi yerinde güncellenerek olası hatalarında önüne geçilmiş olacaktır. selametle |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Benim detaycı olmamın tasnifin doğru yapılmasıyla bir ilgisi bulunmuyor. Konuşarak belli konuları halledebiliriz. Takası yapılan tohumun kimliğinin mümkün olduğunca doğru belirlenmesi gerekiyor. Her bir tohum belli bir göç yolunu ve/veya kültürel kalıntıyı sembolize eder. Örneğin, Bulgaristan göçmeni (19. ve 20. yüzyıl) Türklerin Türkiye'ye gelip yerleştikleri yerlerle lezzet bakımından (bence) birinci ligte yer alan pembe/kırmızı domateslerin dağılımı arasında güçlü bir korelasyon var. Bu göçmenlerin, özellikle domates konusunda damak tadı bir başka. Bu tespiti yapabilmek önemlidir. Sonuçta, domateste lezzet (çözünmüş şeker oranı vb değerlendirmeler) konusunda iyi bir harita çıkarmamıza olanak sunuyor. Benzer şekilde, siyah domateslerin çıkış coğrafyası Kırım'dır. Ordan Türkiye'ye göç eden Türkler bu domateslerden getirmiş midir bilmiyorum. Olabilir, olmasını umuyorum. Bunun yanında, paylaştığınız domateslerin nerden geldiği ve kaç nesil boyunca nerde yetiştirildiği soruları cevaplanmadan, orjinalliğinden emin olamayacağımız gibi, büyük ihtimalle yaygın şekilde bilinen ve yetiştirilen Siyah Kırım, Siyah Karadeniz gibi Türkiye'ye ait olmayan çeşitleri sanki öyleymiş gibi paylaşmış oluyorsunuz. Bu, böyle midir değil midir ancak tohumu ilk gönderen kişiye sorularak çözülebilecek bir şey. Unutulmaması gerektiğini düşündüğüm bir konu, bizim kültürümüzde tohuma isim verme geleneğinin nadiren görülmesi. Örneğin Hırsız Almaz (ya da Hırsız Çalmaz), Bağrı Bütün gibi sıfat tamlamalarına dayanan tanımlamalar çok nadirdir. Tohuma kendi yöresinin insanları tarafından isim verilmiş olsun ya da olmasın, aslolan tohumun ıslah edildiği coğrafyadır. Özellikle Türkiye gibi tohum tasnifinin sorumsuzca ihmal edildiği ülkelerde bu konu elzemdir. Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
daha önce de belirttiğim gibi benim isimlendirme ya da tür/çeşit takip etme konusunda pek tecrübem yok. bu sebeple nasıl istiflenir bilmiyorum. bu konuda sizden gelecek olan tüm düzeltmelere açığım. Aslına bakarsanız bu sene itibariyle ben sülalemde kaybolmuş tarımı yeniden canlandırma çabasıyla bu işe girdim geleneksel yetiştirmenin yanı sıra sağlıklı ve biyokültürel çeşitliliği de bozmayacak şekilde bir yetiştirmeyi hedefledim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Dediğim gibi isim verip vermememiz şu anda önemli değil. Tohumun nerden gönderildiği de pek önemli değil. Önemli olan, tohumu aldığınız yere tohumu gönderen kişinin tohumu nerden temin ettiği ve tohumun orda kaç senedir yetiştirildiği. Tohumu aldığınız yere bunu sorabilirseniz çok faydası olur. Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
dediğiniz gibi elimdeki tüm tohumların listesini ilgili kişiye mail ile ilettim. tohumların kendisine nereden geldiği, kaç senedir kendisinde olduğunu ve kökenini hatırladığı kadarıyla yazmasını istedim. döndüğünde düzenlemeleri yapacağım. umarım döner ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#21 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
arkadaşlar engin bey mailime cevap vermiş. hatırladığı kadarıyla hepsini yazmış bende ona göre hepsini düzenledim. hatırlayamadıklarını yerli olarak bıraktım. örneğin likopen domatesin köken olarak ilk aldığı yeri ve senesini söyleyebildi. bundan sonrası artık yorumlamaya kalıyor. benim için bile bu kadar bilgi yeterli onun dışında kökenine girdikçe işler biraz daha karmaşıklaşıyor herhalde. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#22 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-11-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 539
|
Sayın Zekoş un paylaştığı fasülyeyi bende bir kaç yıldır ekiyorum. Benim tohumu ilk aldığım arkadaşta ayşekadın demişti. Bu yıl ilk kez pazarda tohum satanlarda rasladım. Onlarda malesef ayşekadın olarak biliyor. Düzenleyen Atilgan : 28-10-2017 saat 20:20 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#23 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Birçok durumda, Türkiye'ye ait tohumların yöresini belirlememiz mümkün olamıyor ama ülkeye ait olduklarını biliyoruz. Yöre tespiti yapamamamızın temel nedeni, geçmişte kayıt tutulmamış olması. Fotoğraf, köken bilgisi, tohum hikayesi vs yok. Bu yüzden, aldığınız yarım bilginin sizin için yeterli olması, konuyu ne yazık ki çözmüyor çünkü yerli siyah domates konusu oldukça tartışmalı. Herhangi bir acur tohumu, kavun tohumu gibi doğruluğundan şüphe etmeyeceğimiz bir konu değil. Kaynak tanımlaması yaparken örneğin Sn Zekoş'un kataloğunda kullandığı dili incelemenizi tavsiye ederim. Bakın örneğin siyah tatlı biber için önce yerli dediniz. Sonra sordunuz ve "8-10 senelik dışardan" cevabını alınca bu bilgi değişti. Bu ne demek? Bunlardan hangisi doğru? Burda likopen domatesi olarak dağıttığınız domatesler, aksini ispatlayacak bir bilgiye ulaşmadığımız sürece Türkiye'nin atalık çeşitleri değildir. Eğer yerli değil de yerli olarak dağıtımını sağlıyorsak, zaten hiç yapılmamış bir tasnifi iyice içinden çıkılmaz hale getirmiş oluyoruz. Tekrar etmem gerekirse, bunun detaycılıkla hiçbir ilgisi yok. Oldukça temel ve basit bir konu. Alıntı:
Düzenleyen birnefestoprak : 09-11-2017 saat 15:42 Neden: Yazım yanlışı |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#24 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
|
sayın birnefestoprak, sizin hassasiyetiniz bu işle yakından uğraşmanız hatta mesleğiniz olması bakımından çok önemli olabilir. şöyle ki benim düşünceme göre tohumlar onlarca yıldır bir toprak üzerinde durmuşsa artık ona ait olduğunu düşünüyorum. zekoş un sayfasına ayrıca inceleyeceğim. daha önce de dediğim gibi eğer orayı boş bırakırsam bu sefer tasnifte daha çok problem olacaktır. bu topraklar üzerinde 80-100 senedir olan türler doğal olarak bu topraklara uyum sağlamış ve artık bu topraklara yerleşmiş türleri ben yerli olarak görüyorum. size şu yönden katılıyorum; tohumların türlerini,kökenlerini oluşturacak bir datacenter olursa bu iş daha kolay olur. yıllarca geleneksel yetiştirme pek çok bilgiyi de beraberinde değiştirmiş. savunduğum asıl konu buralarda yıllarca yetiştirilen türlerden tespit edileni sabitlemek, onun dışındakileri de buraların türleri gibi kabullenmektir. ben bir çiftçi ya da ziraatçi değilim bu konu içinde bundan daha fazla hassasiyet gösteremiyorum. benim tek amacım iyi tohum biriktirme ve iyi yetiştirmek. bunu da sırf çocuklarımıza ya da çevremize katma değer olarak gördüğümden yapıyorum. elimde olan tüm tohumların kökenlerinin sınıflandırılmasında yardımcı olabilecek her bilgiye açığım. örneğin; likopen domatesin ukraynadan geldiğini söylerseniz onu düzeltirim. bu benim için problem olmayacaktır. Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#25 | |||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Alıntı:
Tohum tasnifinin yapılmasında en temel konu, tohumun nerde ıslah edildiğidir. Islah, özellikle amatör ıslah, ıslahçının mutfak anlayışıyla, damak tadıyla birebir ilgili bir konu. Siz Türkiye'de yaşayan biri olarak, marketlerde şekerli yoğurdun kapış kapış gittiğini görüyor musunuz? Göremezsiniz çünkü yenmez. Amatör ıslahçı da, mutfak adetleri neyi öngörüyorsa, tohumu ona göre ıslah eder. Tanıdığım en iyi tohum uzmanları köylülerle çiftçiler ve avukat, doktor, kimyager vs gibi mesleklere sahip insanlar. Dünyada da, Türkiye'de de atalık tohum bekçiliğinin ve tasnifinin öncülüğünü amatörler yürütür. Onların gösterdiği hassasiyeti gösteremeyecekseniz, tohum paylaşımına/takasına niye katılıyorsunuz, bunu anlayamadım? Alıntı:
Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#26 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-11-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 539
|
Bence bu konuda Musa bey in üzerine gitmek doğru değil. Paylaşımın kuralları konusunda pek ısrarcı olamadık. Tohum paylaştığı halde hiç bu sayfaya uğramayanlar var. Ben geçen yıl bir arkadaşın tekrardan paylaştığı ama kaynağını vermediği bir siyah domatesin ilk kim tarafından paylaşıldığı hakkında bir tahmin yürütmüş ve soru sormuştum daha cevap alabilmiş değilim. Bu yıl yine tekrardan paylaşılan ve kaynağı verilmeyen türler var. Izolasyon yapılıp yapılmadığı bir çok yerde belirtilmiyor. Bal kabaklarının kızartma kabaklarıyla çapraz toşlaşmaya giremeyeceğini ben geçen yıl bu forumda öğrendim. Forumun genelinde izalosyon, hibritlenme ve atalık tohum hakkında bir bilgisizlik mevcut. Hibrid bir domates tohumunu stabil, kendine doğru bir tür yapabilmek için ortalama 7 sezon gerekiyor. Her bir sezonda hatırı sayılır bir miktarda bir önceki sezonun tohumundan dikip arzu ettiğimiz özellikleri için seçme ve eleme yapmak gerekiyor. Zaman emek ve birazda şans isteyen zor bir süreç. Ben çok istediğim ve nasıl yapıldığını bildiğim halde zaman bulupta domates hibridleyemedim. Dehibridize aşamasında forum içinde paylaşımlar yapıp şans faktörünü azaltabiliriz diye düşünüyorum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#27 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,892
|
@ Muda nın tavsiyesiyle haftasonu yaylaya çıktığımda limon kokulu yer örtücü yayılıcı kekikleri topladım bir poşet. Dün akşam masanın üzerine serdim kafama ışığı gözüme gözlüğü taktım ve bir tutam kekiği silkeledim kağıdın üzerine.. Bir tutamdan 15-20 dk. lık uğraş sonunda 150-200 arası tohum çıktı. Sonuç: Bunlar tek tek toplanmaz ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-11-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 539
|
Sayin Hediyeunlu Halep karasi patlicani icin vermis oldugunuz "Bitki gelişim durumu ve çeşidin hikayesi" bilgileri bana deyilde sayin birnefestoprak a aitdir. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#30 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-11-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 539
|
Belirtmemis ama sayin Vizeli39 un bu yil paylastigi balkabagi sanki gecen yil paylastigi ile ayni. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|