Ginkgo biloba “Ginkgoaceae”
Kışın yapraklarını döken, önceleri primidal, ileri yaşlarda dağanık tepeli bir ağaçtır, 30-40 metre boylanabilir. Yaşayan tohumlu bitkilerin en eskisi ve en ilkelidir. Bu nedenle bazı botanikçilerce ‘Canlı Fosil’ olarak adlandırılmaktadır. Vatanı Çin olarak kabul edilmektedir. Doğu Asya’da pek çok ülkede kutsal olarak nitelendirilmekte, özellikle tapınaklarda yetiştirilmektedir. Dekoratif görünümü sayesinde pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de birçok şehirdeki park ve bahçelerde çok güzel ve gelişmiş örneklerini görmek mümkündür.
Açık tohumlu olmasına karşın geniş yapraklıdır. 5-8 cm uzunluğunda, ince bir sapın ucundaki yelpaze biçiminde, mat yeşil renkli yapraklar 5-7 cm uzunlukta ve 5-10 cm genişliktedir. Yelpazenin iki kenarı düz, yuvarlak karşı kenarı oyuntuludur. Çoğunlukla karşı kenardan sapa doğru bir **** birkaç yarık vardır. Orta ve yan damarlar yoktur. Bunnu yerine saptan çıkıp karşı kenara doğru ışınsal yayılan 50-80, bazan 100’ün üzerinde damar yer alır. Yapraklar demetler halinde bir arada bulunur. Alt yüzleri daha soluktur. Sonbaharda dökülmeden önce mat sarı renk alırlar. Yapraklardan, günümüzde özellikle yaşlılardaki unutkanlığa karşı kullanılan, kılcal damar açıcı özelliği bulunan bir ilaç elde edilir.
Erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı ağaçlar üzerinde bulunurlar (bir cinsli iki evcikli). Sarı yeşil renkli erkek çiçekler kısa sürgünler üzerindeki yaprakların diplerinde küçük salkımlar halinde yer alırlar.
Olgunlaştığında 1,5-2 cm çapında, erik görünümündeki etli meyve önceleri sarı yeşil, olgunlukta açık kahverengi, turuncu renktedir. İçinde bir adet yohum yer alır. Tohumun iç kısmı odunlaşmıştır. Olgun tohumlar bes,nce zengin olup yenebilir. Meyve pek güzel olmayan bir kokuya sahiptir.
Açık yeşil renkli dişi çiçekler uzun bir sapın ucunda tekli veya ikili, bazen de üçlü olarak birkaçı birarada bulunurlar.
|