View Single Post
Eski 30-12-2007, 13:11   #72
Yücel Özlem
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Sayın Oğuz Karsan,

Önce, yazılarınızla ilgili genel düşüncemi söyleyeyim. Çok uzun yazılar yazıyorsunuz. Yazdığınız yazılarda birbiri ile çelişen ifadeler yer alıyor. Gerçekten sizi anlamakta zorluk çekiyorum. Çelişki farklı yazılar arasında olduğu gibi bazan aynı yazının cümleleri arasında da görülüyor.

Ben diğer başlıkta yazıştığımız örnek olay yüzünden (olayı önemli bulduğum ve gelişmeleri paylaşmanızın başkalarına da faydalı olacağını düşündüğüm için) sizinle diyaloğu koparmamaya gayret ediyorum.

Şimdi son yazınız hakkında bazı şeyler söylemek istiyorum. Nevsune Hanıma hitaben yazdığınız yazının başında zaten alıntıyı koyduğunuz halde tekrar tırnak içinde alıntı yapıyorsunuz. Oysa burada okuyup yazan insanlar, okuduklarını anlayabilecek düzeydedir. Bir kerede anlıyamıyanlar da anlamadığını fark ederse döner tekrar okur.

Hiç zaruret olmadığı halde, aynı cümlelerin tekrarlanması, okuyacak insanlara karşı bir tavır olarak algılanabilir.

Alıntı:
İlk başta altın arayan firma nın kestiğini sandığım ağaçları da aslında ilk görevleri ağaçları korumak olan orman idaresinin kestiğini gözlerimle gördüm, olay yerinde orman mühendisleriyle görüştüm. Bunu önceki yazılarımda belirtmiştim.
Bazan ormanın korunması için de ağaç kesilebilir. Orman idaresinin her yaptığı elbette doğru değildir. Ancak bu başlıkta siz bunu yazarsanız konuyu ve hedefi saptırdığınız düşünülebilir. Orman idaresi işlerini nasıl yapıyor. Orada yapılan kesim zaruri, gerekli ya da doğru mu bu elbette tartışılabilir. Ama yeri burası değildir. Aksi ispatlnıncaya kadar bu idarenin kanunen verilen görevi yaptığı kabul edilir.

Alıntı:
Ayrıca bilimsellik gözlem ve araştırmaya dayanmaz mı? Daha nasıl bir bilimsellik göstermemi bekliyorsunuz? Ağaçların kesilmesi karşısında gidip, kim, kaç ağacı kesmiş bakalım, usulsüz kesildiğini tespit ettiklerimizi ve eğer sahiden yeraltı suları kirletilmişse orman yönetimine ve cumhuriyet savcılığı na bildirelim. Araştırılması gereken konuları araştıralım demek bilimsel olmamak mı ?
Alıntı:
Birilerinin yaptığı gibi gidip görmek ve araştırıp gerçekleri anlamak yerine internetten bolca yazı indirip, sunabilirim. Şimdi bu dediğimi de kesin başka tarafa çekerler. Bilimsel yazılara karşı değilim. Mesela Malina nın yazısına eklediği makalede çok güzel yönler var. Ben daha çok başkalarının yazılarını okurken, bir yandan da kendi gözümle görmek isterim. Başka türlü bir davranış objektif olmamı engeller.

Alıntı:
Altın arayan firmalar doğaya zarar vermiyor demiyorum ki. Sadece araştırıp, görelim ve ne kadar zarar verdiklerini araştırıp biraz bilgi sahibi olalım derken, olayı farklı boyuta çekmek isteyen arkadaşlar, yazdıklarımdan farlı anlamlar çıkarmak için gayret gösteriyorlar.

Birkaçı eleştirirken bazıları beni firma temsilcisiymişim gibi algılamakta. Araştırıp yerinde görmeye de malesef karşılar.

Gördüklerimi naklettiğim ve ortaya dökülmek istenen olayı önyargısız anlamaya çalıştığımdan, bilgisayarı kullanabilme becerim ve ifade kabiliyetimin de eksikliğinden de olsa gerek, istediğimi tam anlatamıyor olabilirim.

Ama her yazımda gidip yerinde görelim ve araştırıp öyle karar verelim dememe rağmen, bazı arkadaşların hala ne dediğimi anlamamak istememeleri karşısında da bir önyargının bulunduğunu kabul etmem gerektiği sonucuna varıyorum.
Ben Everest'e çıkmadım. Amerika'ya da gitmedim. Avusturalya'ya ve hatta Suriye'ye de gitmedim. ancak buralar hakkında bir çok bilimsel bilgiye sahibim. Daha fazlasına da ulaşabilir ve öğrenebilirim. Bütün bunları da bilgisayrımın başında yapabilirim. Bu benim objektif olmamı engellemez.

Suriye'yi karış karış bilen bir dostum var bir tarihte Şam'da başına gelen bir sevimsiz olay yüzünden Suriye denilince dengesi bozulur. Bu yüzden makul ve objektif olamaz.

Siz, sanıyorum, size karşı ve düşman olan ötekiler bulup, yoksa da yaratıp, onlarla savaşmayı, alışkanlık haline getirmişsiniz.

Burada sizi yazdıklarınızla tanıyoruz. Kim, size neden, yazmadığınız şeyleri izafe etsin. Mesela ben sizi önceden tanıyor mu idim? Ya da başkaları tanıyor mu?

Yanlış anlaşıldığınızı söylediniz güzel. Doğrusunu da ifade etmeye çalışmışsınız bu da anlaşılabiliyor. Kendinizin doğru ifade etmemiş olabileceğinizi de kabul etme erdemini de gösteriyorsunuz. Halen, ötekilerle uğraşmak niye?

Gelin biz şu önemli işimize bakalım.

Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön