İşte, işin ilmi de burada

Bunların sonuçlarının ne olduğunu bilmiyoruz.
Çok güzel bir örneği Mine Pakkaner vermişti.
İzmirde Şimşirin uzun ömürlü olmadığını, bir şekilde kuruduğunu belirtmişti.
Bonsaiye yeni başlayanlara ise biz Şimşiri öneriyoruz

İğne yapraklılar konusunda da Ankara ve çevresinde tutunamadığı bilgi gelmişti.
Tabii bunları sera gibi suni bir ortamda yetiştirmeyi deneyebilirsiniz
Ancak oldukça masraflı bir seçenek

Bunun için, bölgenizde doğal olarak yaşayan ve yayılan ağaçları seçmeniz önemli.
Ağaçların su istekleri konusunda da uzmanlaşmak gerekmektedir.
Geniş yapraklı ağaçlarda yapraklar daha fazla buharlaşma yaptığından iğne yapraklılardan daha fazla suya muhtaçlar.
Hobimiz olan bonsainin sığ saksılarda olduğunu ve yayılan köklere sahip olmadıklarını düşünerek su isteklerini iyi ayarlayıp susuz bırakmamak gerekmekte fakat fazla su verip köklerin çürümesine sebep olunmamalı.
Olay sadece bunlarla bitmiyor...
Verilecek gübre, alacağı güneşin ve duracağı yerin ayarlanmaları da önemli.
Evde baktığınız bitki bile durduğu yere göre çiçek açıyor veya solup gidiyor
Yukarıda mesajda anlatmaya çalıştığım buydu.
Çok fazla ve değişik türlerde ağacımız olması bizi bakımları konusunda uzmanlaştırmayacağı gibi ağaçlarımızı kaybetmemize neden olacaktır.
Belli türlerde çokca fidan üzerinde çalışma yaptığımız ve bakımı hakkında tecrübe kazandığımızda da yaşatacağımız ağaçların sayısı bu oranda artacaktır.
Bunları yazarken amacım; bonsaiye gönül verip başlayanların bu işe daha bilinçli bir şekilde devam etmeleriydi.
Umarım yeni başlayacaklar "Ne zormuş bu iş!" diyerek vazgeçmez.
Sadece başlayın, gönül verdiyseniz gerisi kendiliğinden gelecektir
