View Single Post
Eski 14-12-2007, 23:20   #147
Mine Pakkaner
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi karanfilsi Mesajı Göster
Herkese merhaba,Öncelikle bu konuda yapılan çalışmalara katkısı olanlara teşekkür ediyorum.Mine hanım geçen sene başından beri yazılarınızı takip ettim.Seracılık yapıyorum geçen sene arap sabunu ve zeytinyağından çok memnun kaldım.Bu çalışmalarınızı okuduğumda kesin dozları bazılarının belli değildi bu konuda yeterince araştırma yapılması gerekli diye düşündüm ve araştıran fakülte varmı diye düşünmeye devam ettim.
Organik sertifikalı NeemAzalda(tespih ağacı özünden elde edilen) kullandım fakat bir makalede okudum ve araştırdım azadirachtin çocuklarda beyinde zarar yapmakta,insanda genel olarak ve spermlerde dna bozukluklarına yol açmakta olduğuna ilişkin bilgiler var.Ruhsatlı olan bu ürünün ruhsat iptalinin gündemde olduğunuda duydum.
Bu ilaç oldukça etkiliydi çok umut vericiydi organik tarım için önemliydi fakat böyle etkilerinin olduğunu öğrenince çok üzüldüm.
Yani tespih ağacının kullanılmaması daha yararlı olacaktır.
Aynı zamanda bahsi geçtimi bilmiyorum bi bilgiye daha yer vermek istiyorum.Tariflerden ikisi hakkında..Patates ve domates yapraklarının olduğu tarifler.
''Solanin Domates, patates, patlıcan ve biber gibi (kara biber hariç) solanacea familyasındaki sebzelerde bulunan bir maddedir. Solanin maddesi zehirli bir maddedir. Ancak hem bitkilerin fazla miktarda solanin içeren kısımlarını yemeyiz hem de insan sindirim sistemi bu maddenin bir kısmını etkisiz hale getirir. Solanin maddesi özellikle çimlenmiş patateste bulunmaktadır. Ayrıca yeşil domateste de kızarmış domatese göre çok miktarda vardır. İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalarda ve hayvan deneyleri sonucunda solanin maddesinin hem OSTEOARTRİTe neden olabileceğini hem de hastalığın şiddetini arttırabileceğini göstermiştir.''
Bak.Solanin.
http://66.102.9.104/search?q=cache:5...&gl=tr&strip=1
Yukardaki bilgiye göre solaninin kullanılması gereken dozunun saptanması ve bekleme süresinin kesinleştirilmesi gerekir.Yine sıcak kanlılara zehirli olan nikotin gibi..
Bunu araştıran bir kuruluş yok bildiğim kadarıyla ama birilerinin bu araştırmaları yapması en azından ön ayak olması gerekir diye düşünüyorum.
Bu konuda biz önayak olsak gerekli uygulamaları ve analizleri el birliğiyle bir çalışma ile birleştirsek öneri düşüncelerinizi belkiyorum.
Saygılarımla
Sibel Karanfil
Ziraat mühendisi
Sibel Hanım bu maddelerin hepsinin ilaç olarak kullanılan kimyasallardan çok daha risksiz ve naturel olduğu bir gerçek.
Neemazal, bütün dünyada şu anda organik tarımda ruhsatlı bir insektisit. Hindistan'da yaprakları ve taze sürgünleri yenmektedir. Halk tarafından şifa ağacı, kutsal ağaç kabul edlmektedir. Bir dizi hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Böcek ilacı eldesi, bu ağaca hiç yaprak biti vs gelmeyişinin uzmanların dikkatini çekmesiyle başlayan araştırmalar sonucudur. Sorun olduğu ortaya konduğu anda ruhsatı iptal edilir. Bu tür araştırmaların yapılmasını ve sakıncalar varsa tespit edilmesini canı gönülden dilememek mümkün değil.

Elbette şunu da unutmamak gerekir bir maddeyi tehlikeli yapan onun miktarıdır, örneğin kafein, örneğin tein. Bu arada NeemAzal tesbih ağacından değil Neem ağacından elde edilmektedir. Tesbih ağacının meyvelerinde naturel ilaç elde etme ve sonuçlarını izleme çalışmaları ise İzmir'de, tarım il müdürlüğü mühendislerince yapılmıştır.

Tarifi verilen ev ilaçlarının yapımında kimyasal yöntemler hiç kullanılmamaktadır. Organik tarımda kullanılmaları ise asla söz konusu değildir. Malum bunun için pek çok şart var. Ev bahçeciliğinde ve iyi tarım uygulamalarında ise kimyasal pestisitlerin yerine kullanılmalarında sakınca yoktur.

Alıntı:
Evet bu maddenin kullanım dozunun ve bekleme süresinin tesbiti yapılmalı.Bunu bilmeden öneriler yanlış olur kanaatindeyim.Bu konuda uygulama ve analiz yapsak acaba sonuç elde edilirmi konu hakkında uzman arkadaşlarımızın düşüncelerini bekliyorum..
Solanin konusuna gelince. Bu konuda araştırma ve analiz yapmanız elbette mümkün, ancak önce, insana letal dozu öğreneceksiniz, sonra patates ve domatesin meyvesinde değil, bitkisinde solaninin ne kadar olduğunu tesbit etmek gerekir. Sonra da yapraklar kesilip suya konunca ne kadar solanin suya geçiyor belirlenecek, sonraki aşama afitlere etkili dozun tespiti. Sonra da solüsyon eğer bir sebze veya meyveye uygulandıysa, uygulama sonrası üzerinde kalan miktarın sağlığa zararlı etkisi var mı, ya da solanin güneş ışığı vs. gibi etkenlerle bozunup etkisini yitirmiş mi, malum pişirme, turşu kurma vs. yöntemlerle gibi bozunuyor (yeşil domates yemeği ve turşusunun yüksek solanine rağmen toksik olmaması gibi, patlıcanın solanin içermesi gibi.)

Bu arada siz de çalışmalarınızı, araştırmalarınızı ve bulgularınızı bizimle paylaşmaya devam ederseniz seviniriz.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön