View Single Post
Eski 20-11-2007, 23:25   #2945
hoyadag
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 426
Fatma ablam bugün işyerinde bana ne dedi biliyor musuz?

"Bana verdiğin bitki ne kadar hızlı büyüyor öyle, 4-5 yaprak verdi bile"

O anda kendimi tutamayıp gayriihtiyari zıpladım sandalyeden. Diyeceksiniz ki Fatma abla da kim? İlginçtir ki onunla da agaclar.net sayesinde tanışmış oldum, kısaca anlatayım:

İşyerinde hemen hergün atelyemize uğrayıp temizlik işlerini yapan bayanın adını bile bilmezdim. (Bundan utanıyorum ama, modern toplumların hastalığı işte. İşi düşmüyorsa kimse kimseyi tanımıyor.) Taki işyerinde boş bir vaktimde hayran hayran hoya fotoğraflarına bakarken yanıma gelene kadar. Baktım ki fotoğraflara bakarken adeta kendinden geçmiş. Dedim ki sizde mi mum çiçeği yetiştiriyorsunuz? "Evet, ama benimki bunlardan değil pembe açıyor" Tabi olarak carnosayı anlatıyordu. Yoksa çiçek açtı mı dedim. "Onun çiçek açmıyan türü de mi var, üzeri çiçek dolu dedi" Şoku atlattıktan sonra "bakın dedim o çiçeğin daha ne cinsleri var. Hakikaten çok ilgilenince ben de o zaman yeni gelmiş olan Red Buttons çeliklerinden birini ertesi gün kendisine verdim ve ona RB 'ın resmini göstererek "işte böyle açacak dedim, neredeyse zıplayacaktı sevincinden. Nasip işte mum çiçeğinin adını bile bilmiyorsunuz ama Amerika'dan ithal bir çelik gelip sizi bulabiliyor. Ona çeliği nasıl dikeceği, nasıl sulayacağı hakkında hiçbirşey söylemedim.

Evet, anladınız değil mi olayı. Benim yerinden kımıldamayan RB, ablamın elinde 4-5 yaprak vermiş. O bizim uzmanlarımızdan, çevirilerimizden, dünyanın dört bir tarafından aldığımız yardımların, tabiri caizse ilimin hepsinden mahrum. Ama benim anladığım irfan sahibi biri. Tabi olarak irfan ilmi heryerde mağlup ediyor.

Şimdi ben kendisine soracağım "abla nasıl suladın, neye diktin, güneş alıyor mu" Mucip bey, sakın yanlış anlamayın, elbette bu bilgileri sizden en sağlıklı şekilde alıyoruz, Allah sizden razı olsun. Ancak bu kerameti çözmek için sormazsam çatlarım. Aslında pek farklı birşey duymayı da ummuyorum çünkü bu işin ardında bakımdan farklı daha derin birşeyin olduğuna eminim. Bakım elbette önemli ama bitkilerin sadece biyolojik değil, tıpkı bizim gibi metafizik ve psikolojik varlıklarının da olduğunu kabul edersek iş daha derin. Etmeyebiliriz de ******, sonuçta bu ispatlanabilir birşey değil. Ancak o zaman daha dün gelen RB çeliğinin bunca yaprak verecek kadar büyümesini nasıl açıklarız bilmiyorum. Hadi o yapraklandı, biz nerede hata yaptık.

Şundan korkuyorum ki, ablam bir sonraki bahar gelip bana RB fotoğrafını göstererek işte bu senin bana verdiğin çiçek diyecek. İnşaallah bu bahar gelip de çiçek açtı demez, o zaman akıl sağlığımı nasıl muhafaza ederim bilmiyorum. Eh ben kaç yıl beklerim kendi RB'ım çiçeklenecek diye Allah bilir.

Hikayeyi bilenler bilir, "Vermemişse Mabud, neylesin sultan Mahmud"

Ne diyeyim, "Ya nasip",

hoyadag Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön