Sevilay;
Ben şahsen bu tip kokulu çiçekli çalı tipi bitkilerde sipsivri incecik ve upuzun dalla uzayan biçimlerin göze hoş gelmediğini düşünüyorum.
Dolayısı ile aşırı ve tek başına uzayan dalları budayıp dengeli ve top (çember) şeklinde (sizin tabirinizle enine de doğru) çok dallı büyümeyi teşvik etmeyi ben şahsen daha uygun buluyorum. Tabi bu tamamen benim kişisel ve estetik görüşümdür. Ayrıca bu uygulama ile daha çok sayıdaki daldan daha çok sayıda ve verimli çiçek elde edilebileceğini düşünüyorum (bu da sadece zandır; teknik bir bilgi değil).
Köklendirmeye gelince;
Ben suda köklendirme denemesi ile aynı anda 2 ayrı çeliği de toprakta köklendirmeyi denemiştim. Aspirinli ve oksijenli sulu solüsyona batırdıktan sonra özel bir köklendirme hormonu da uygulamama karşın ve de İzmir'den dönerken mini bir ful fidanının köklendirilmiş olduğu saksıdaki topraktan bir parça alarak aynı toprakta köklendirmeyi denememe rağmen o çelikleri kuruttum. Birşeyleri yanlış yapıyorum ama neyi bilemiyorum.
Dolayısı ile benim muvaffak olduğum tek yöntemim şimdilik suda köklendirme; dolayısı ile süre farkını ve köklendirme yüzdesini kıyaslayamıyorum.
Şu ana kadar suda; Madagaskar Yasemini, gardenya, hanımeli, mum çiçeği(kısa zaman sonra da ful) gibi bitkileri köklendirdim başarı ile. Akşamları şeffaf buzdolabı poşetleri geçiriyorum kafalarına ve içini kendi nefesimle doldurup şişirerek (böylece bol CO2 oluyor ortamda; hem de ısı artıyor) paket lastiği ile de alttan sızıntıyı önlüyorum. Gündüzleri açıyorum poşeti, havalanıyorlar; yoksa mantar ve çürüme olur diye düşünüyorum. Ara ara poşetsizlerken iyi su fısfıslıyorum yapraklarına; hatta fısfıs sonrası bone geçiriyorum yine. Oda sıcaklığında da muhafaza ediyorum yarı aydınlıkta.
Böylece suda kökleniyorlar işte
