Sevgili
eSme,
Bu güne kadar bir reçete gelmediğine göre sizi daha fazla bekletmemek gerek...
Evet, haklısınız elma marmelatını tutturmak gerçekten zor. Ateşte az tutsanız kendini koyveriyor, çok tutsanız rengi kararması bir yana çatalınıza erimiş akide şekeri gibi yapışıp kalıyor. Ama, sonuç ne olursa olsun çöpe gitmiyoooor!.. İyi tarafı bu

:
Şimdi gelelim reçeteye:
Ama bir dakika!.. Şimdiden söylüyorum, bir mucizeye tanık olmayacaksınız. Sonuçta bir elma marmelatının yapılmasına ilişkin bir öneri sunacağım size... Ha bu arada size bir sır vereyim mi? İyi yemek yapmak için mutfakta burnunuzu iyi kullanacaksınız... (
Canım herşeye burnunuzu sokun anlamında söylemiyorum). Yani yayılan kokuları doğru değerlendireceksiniz. Elma marmelatında olacağı gibi...
Evet, marmelat yapımına geçebilriz artık:
1 Kg sert, sulu kokulu elma...
(Mesela iyi bir Amasya'ya ne dersiniz?)
1 kg dan az şeker
(800 gr kadar. Canım bir kg şekerin üzerinden alıverin göz kararı işte)
1 limon suyu
kabuk tarçın
Elmaları kabuklarını soymuyoruz. Varsın dişimize gelsin.
Elmalarımızı Dilimlere ayırıp çekirdek yataklarını çıkarıyoruz, ayıklanmış dilimleri limon sulu soğuk suya atıyoruz ki kararmasınlar değil mi ama. Marmelat yapacağımız tencereye şöyle dibini azıcık dolduracak kadar limonlu sudan koyuyoruz. Orta ateşte Ezilecek hale gelinceye kadar haşlıyoruz. Haşlanmış elma dilimlerini tencereden alıp kevgirden geçiriyoruz. Ha siz daha kolay bir yöntem biliyorsanız onu yapın. Haşlanmış elmalarımız püre haline gelsin de nasıl gelirse gelsin. İşte bu püreyi tencereye yeniden koyuyoruz. Üzerine şekerimizi boşaltıyoruz. Başlıyoruz karıştırmaya...
Bu arada radyonuz açık olsun, şöyle keyifli bir müzik yayılsın mutfağınıza...... Marmelat kaynamaya başlayınca ateşi kısın. Ne oldu... Mutfak elma kokusu içinde kaldı değil mi... Şimdi pempeleşinceye kadar pişirmeye devam. Bu arada kavanozlarınızı hazırlayın. İçlerine birer tane küçük boyda kabuk tarçın koyun. Marmelat dilediğiniz pembeliğe gelince, kokusu zirveye çıkınca, ya da
'eyvah kararacak galiba...' diye kaygılanmaya başladığınızda marmelatın içine bir limon suyunu ilave edip bir iki taşım daha kaynatın. Alın ocaktan sıcak sıcak tarçın kabuklu kavanozların içine dökün
(aman dikkat kavanozlar oda sıcaklığında ve altlarında kuru bez olmalı ki çatlamasınlar) soğuyuncaya kadar ağızları açık kalsın ki rahatlasın, nefes alsın... Soğuyunca kavanozlarınızı dolaba kaldırın..
İşte şimdi radyonun sesini az daha açın ve kendinize bir kahve yapın. Çünkü hakettiniz..
Afiyet olsun.