Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hosseda
Üç yıl önce güz başlarında yayla köylüsünden üzüm satın aldım. Ekim ayı başından sonra olgunlaşan üzüme takıntılıyım. Salkım ve tane görüntüsü mükemmel olan bu üzüm lezzet olarak da özeldi. Ertesi hafta aynı üzümden bir kaç kilo daha getirmiş aldım tekrar sordum cinsini bilmiyorum abi biz razaki deriz, bunlar son zaten dedi. Bana çubuk getirirmisin dedim olur dedi ama iki kış geçti alamadım çubuk, nihayet bu sene her hafta sattığı elmalardan satın alırken başını şişirmemden kurtulayım diye bir öbek çubuk yapmış getirdi. Çubukları hem köyde hemde evimizde saksılara diktim köyden iki komşuma verdim diktiler bunun yanında çubuğu dikip ilgileneceğine emin olduğum bir kaç kişiye daha verdim. Sizlerede duyuruyorum ki bende çok güzel bir yayla üzümü asması yetişmekte. İsmini de yayla razakisi diye bilelim, benden bu mesajımı unutmayacak olan ertesi seneye yazsın onlara çubuk yollarım.
Üstte yazılan çeşitlerden ipek üzümü tarifi bu asmayı işaret ediyor, gene aynı yerde tarifi verilen razakinin tek uymadığı taraf kalın kabuklu değil yoksa işte tarif yukarıda derdim.
(Mesajımın başında geç olan asma üzümüne merakım nereden geliyor yazayım. Aydında doğdum büyüdüm lise bitince ayrıldım o ayrılış. Aydınlılar bilir yukarılarında Paşa yaylası vardır. Çocukluğumun geçtiği ellili altmışlı senelerde o dağın köylerinden atlarla gelen dağlı dediğimiz efe görünümlü heybetli amcalar selelerde bu razakilerden getirir satarlardı bizimkiler de beklerlerdi güz gelsinde razaki yiyelim diye. Bunun yanında 1980 li yılların ortalarından itibaren yaklaşık on yıl yaz sezonu boyunca her hafta sonu Söke Sazlıköyden geçtim. Sazlıköye girince sağda bir okul vardır o okulun duvarının asfalta bakan köşesine bir yaşlı köylü her yaz sonunda keletirle yazdığım razakiye benzer üzüm çıkarırdı ama sadece iki hafta sonu denk getirebilirdim. O üzüm de muhteşemdi ama izini sürmek mümkün değil. Netice olarak Güz üzümlerine takılmamak zor....)
|
Merhaba,
mesajı yeni okuyabildim, çubuk zamanı geçti mi acaba?