BAHÇEMİZDEKİ FİLBAHRİ
Rahmetli babam sonbahar aylarında gider Büyükdere Fidanlığından beğendiği veya sorup öğrendiği ağaç fidanlarını alıp gelirdi. Babamın sayesinde bahçemizde bir hayli fazla ağacımız olmuştu. Yer kalmadığı için bazılarını çok sık ekmişti. 35 yıl önce ebediyete intikal edince. Onun gibi bakamadık ağaçlarımıza. Kesip atmaya da gönlümüz razı olmadı. Babacığımızın hatırası deyip, ara sıra sulamak yılda bir budatmak ve diplerine çiftlik gübresi koymakla yetindik. Tabii bu bakımın az geldiği veya ömürlerini tamamlamaları nedeniyle kuruyup ölenler oldu. Sadece bizden ayrılanları kaldırıp attık. Kalan sağlar daha bir güzel oldu seyrelince. Hala hatırasını canlı tutan bir dolu ağacımızın kalmasına şükrediyorum.
Bu bahar Filbahrilerimiz bize güzel bir sürpriz yaptılar. Büyük ağaçlar aralanınca bahçe kapımıza yakın bir yerde bir öbek halinde çoğalan, yeterli güneş ve su almaya başladıkları içinde boyları 2 metreye kadar uzayan Filbahrilerimiz çılgınca çiçek açtılar. Yeşil yaprakları ve bembeyaz çiçekleri ile kocaman bir buket gibi oldular. Hele bir kokuları var ki 10 günden beri bütün mahallemizi kendilerine özgü o güzel kokuları ile mest ediyorlar. Bu koku nereden geliyor diye soranlar oluyor, yanından ayrılamıyorlar uzun süre.
Ekecek yeri olanlara Filbahri’ yi öneririm. Yalancı Yasemin de denilen ama bizim bahçemizdekiler gibi bayıltıcı bir kokusu olmayan Filbahri bitkisi, Bitki Biliminde Philadelphus çeşitleri olarak biliniyor. Yaklaşık 70 değişik cinsi olan bitkinin bizdeki türü Philadelphus Coronarius muş. Ana vatanı Güney Doğu Amerika. Ama yeryüzüne çokça yayılmış bir bitki. Görünüşü, şekli ve kokusu bakımından kent peyzajında kullanılıyor. Özel bir toprak seçimi olmayan bu ilginç bitki arada sulanmak istiyor sadece.
Bana hep ismi komik gelmiştir. Hele Rahmetli bir Bahri Bey amcamız vardı mahallemizde. Şişman mı, şişman. O duyar da gönül koyar düşüncesi ile babacığım ismini soranlara bilmiyorum derdi. Ben şöyle bir araştırdığımda bu ismin geliş yeri ve şeklini, Türkçe deyişte bir değişime uğradığını anladım. Arapça, Farsça, Latince, Türkçe harmanlanıp ortaya bir karışık çıkmış bence. Çünkü ‘’ Arap Yaseminin baharda açanı’’ deneceğine, Full bahr demek zor gelmiş yurdum insanına kısaca ‘’Filbahri’’ denilmiş.
Merak bu ya birde yıllarca uğraştığım, ‘’FİTOTERAPİ’’ (Bitkiler ile Tedavi) de yeri var mı diye bakayım dedim. Öyle şeyler yazılmış ki internette, faydalıdır diye, ‘’Hadi ordan’’ diye sim geldi. Benim Filbahrimin kokusu ve görüntüsü zaten bana ilaç gibi geliyor dedim içimden.
Bu bahar görüntü ve koku duyularımızı doyuran ‘’Yalancı Yasemini’’ mizi yani Filbahri’ mizi sizlere tanıtmak istedim.
Ahmet Rodopman
|