Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi aydemiraydın
meyve alamazsın. sadece yaşar. 20 veya 30 yılda bir sert soğuklar oluncada donar ve kurur. Ankara da asırlık zeytin ağaçları yoktur. bursa yenişehir de bıle zeytin ağaçları bu yıl kurudu.
|
Ankara kurtuluş parkında defne ağaçları var, hatta meyveleri bile var. Tozlaşma kabiliyeti için dişi ve erkekli dikim yapılmalı tabi. Defne, don olayında çok hassas bir bitki değil, andırın dağlarında üstüne 3 karış kar yağar ölmez. Ha mesela, doğunun çok sert kış geçiren iklimlerinde yaşayamaz ancak iç anadolunun soğuğunu tolere edebilir, hatta iç anadolu da çoğaltılmalı, sonuçta orman bitkisi bakım ve sulama pek istemez yeter ki tutsun.
Her bitkiyi saksıdan çıkartıp açık alana diktikten sonra 1 yıl enerjisini sadece kök gelişimine harcadığını düşünürsek, ilk kış iyi korunursa risk büyük ölçüde azalır.
Adaptasyon kelimesini duyarım, ama yine de tanımı nedir halâ anlayabilmiş değilim, mesela adaptasyon için gerekli olan metotlar nedir?
Örneğin 'falanca yıl soğuk oldu, narenciyeler yandı yahut kayısılar yandı', şeklinde yakınmalara çok tanık olduk.
Son yıllarda yaşanan küresel iklim bozukluğunun inişli çıkışlı değişimlerinden kaynaklı olan bitki streslerinden söz etmiyorum bu ayrı bir sorun. Eskiden beri yaşanan bitki donmalarını hep işitiriz, peki o zaman adaptasyon olarak tanımlanan; bitkileri iklime alıştırma çabasına, 'tamamen asılsız bir ütopya', diyebilir miyiz?