teşekkür ederim bu ince uyarı için.evrenle örtüşme anlamında çocugun dışarıda var olan tüm kavgası ile gerçekliği ile var olan evrenden bahsediyorum.t.v her iki anlamda da zaman zaman uç noktalardan mesajlar veriyor.örneğin sihirli annem dizisinde bireyin varoluşu ile asla bağdaşmayacak olan görüntüler var(ayrıca bu görüntüler evrende "bunlarda var "mesajı verip balkondan bacadan atlayan çocuklara neden oluyor)diğer uç nokta ise bireyi basit ve işe yaramaz olduğuna zamanla ikna eden dolaylı mesajlardır.üst düzey bir yaşamı anlatan reklamlar,gerçeklıkle bağı olmayan korku filmleri,ve alışıla gelmiş sov programlarında ki ahlakın gereksizliği mesajı özellikle evreni tanımlamamış çocuklarda karakter anlamında olumsuz gelişmelere neden olduğu kanısındayım.aslında dediğim gibi t.v gözlemleyen bilince ulaşmış insanlar için çok tehlikeli görünmüyor.öğrencilerim 10 yaşındalar.onlara somut bir sekilde empati kurmayı ve çevredeki mesajları görmeleri için dramatisasyon yaptım..çabaladım.bir çok derste buna farklı yollardan değindim.örneğin bir sunucu beden diliyle mesajlar verir.bu mesajlar basit gibi görünse de kültürel anlamda kişiliğe yerleşir.yetişkinler evreni tanımlamıştır.çocuklar genel gecer bilgiler olustuktan sonra eğer yeni bir olay ile karsılasmıyorlarsa o zaman evren tanımlanmıstır.ancak ben afrıkayı gezmemiş bir yetişkinin ılk aslan gördüğünde aaa aslan demesini tanımlanmamıs evren olarak görmüyorum.aslında bu konu biraz da uyuşma ve henüz uyumamış olmayla ilgili.kanımca uyuşma evreni olduğu gibi kabul etmekten öte sorgulamamaktan gelir.ölçü olarak kendine sağlam bir dayanak seçmiş olan çocuk **** birey bu yayınlar bizim ahlakımızı ve gelişmemizi olumsuz etkiliyor cümlesini çok rahat kurabilir.sevgimle tuana
