Solanum sisymbriifolium yabani patlıcan veya domates ;patlıcan ve domates karışımı bir bitki daha çok patlıcana yakın bitkinin meyve kapsülleri dahil bütün her tarafı büyük dikenlerle kaplı.Domatese yakınlığı , daha önce paylaşmıştım salkım domates gibi muazzam sıralı üzerinde 15-20 meyvenin olduğu salkımı olması.Bitkinin meyveleri yenebiliyor yine meyveside domates ve patlıcan karışımı bir özellik ve tatta.İkinci fotoğrafta bitkinin öne çıkan bir özelliğini kullanmak için bir aşı denemesi yaptım.Bu bitkinin nematod ve fusarium dayanımı var bunun yanında geçen yıllardaki denemelerime göre bitki domates ve patlıcana göre çok hızlı büyümekte bu yüzden üzerine aşılanan çeşiti çok iyi geliştirecektir diye düşünüyorum.Bazı çalışmalarda solanum torvum ile karşılaştırmalarda patlıcanda özellikle verim açısından geride ancak ben domateste denemek istedim.Bu bitkinin bu kadar hızlı büyümesini nematod dayanımına bağlıyorum.Domatesle aşı tutum uyumu çok iyi 2 günde aşı tuttu.Tohumlardan elde ettiğim fidelerden bazılarının gövdesi kırmızıyken bazıları yeşildi bu arada.Ben kırmızı olana aşı yaptım.
Bunlarda fide yapmadan direk toprağa ektiğim tohumlardan çıkan blue'lar.Biraz abartmışım tohum ekim işini sanırım
Bir sürü fidem oldu. Blue'ların bir kısmını hevesli akrabalarla tanıştırmayı düşünüyorum.Sera gibi kapalı yerde torf yerine toprağa ekim yapmayı başarılı buldum bitki daha güçlü ve sağlıklı yetişiyor.Aslına bakarsanız direk çıktığı yerden yetiştirmeyi düşünüyordum ancak sonradan vazgeçip daha fazla tohum kullanarak fide yapıp şaşırttıktan sonra yerlerine ekmeyi denedim ve anladım ki bu ev ortamında balkonda bardakla saksıyla olacak iş değil.Yinede vazgeçmiş değilim tabi balkonda da devam hanım iyice bıksada.
Bu arada bir ara paylaştığım şilte yöntemiyle çimlendirmeyi orjinal paylaşıma göre biraz daha geliştirdim.Sonunda ev ortamında ortalığı gübreye bulamadan,küçük bir boyutta çok fazla fideyi, şaşırtmaya gerek olmadan toprağa ekimini yapacak duruma getirmeyi sağlayacak bir kaç geliştimeyi deniyorum.Sonuçları burdan tekrar güncelleyeceğim.
hypericum triquetrifolium turra.Sarı kantaron denilen bitkinin bizim oralarda yetişen bir türü.Yaygın olan tür hypericum perforatum.Bu resimini paylaştığım bitki perforatum olana göre daha yuvarlak ve çalı tipinde bir gelişim göstermekte ayrıca perforatum tepede dik bir şekilde çiçek açarken bu tür dallanmış bir şekilde çiçek açmakta ve araştırdığım kadarıyla hiperisin gibi bazı içindeki etken maddeler bu türde daha yüksek.Bazı kanser türlerinde yağının etkili olduğu söylenmekte.Bu arada dünyadaki 96 türün 46'sı Türkiye'de endemik ve diğer birçok türde yetişmekte.Bazı üniversite araştırmalarında bu bitkilerin artık içerisindeki etken maddelerimi farklıdır yoksa miktarlarımı farklıdır neye göre bir sınıflandırma yaptıklarını pek açıklamasalarda her tür farklı bir özellikte.Bazısı antikanser özellik gösterirken bazısı antiaging özellik göstermekte ya da diğer türlere oranla yanıklarda çok daha iyi sonuçlar vermekte.Dünya'da sacece hypericum perforatum bilinirken veya bir kaç tür ve herşeye bu tür kullanılırken durumun çok öyle olmadığı aslında türler arasında etken madde farklılıları veya miktarlarında farklılıklar olduğu belirtilmekte.
Bizim zeytinlikte rastladığım bu bitkinin bir kaçınıda saksıda yetiştirmek için bir kaçını topraktan sökmeye çalıştığımda bitkini çok derine kök saldığını fark ettim ve şaşırdım ancak tohumdan yetişen bir bitki nasıl oluyorda bu kadar derine kök atabiliyor derken işin aslı anlaşıldı.Bu bitki tohumdan yetişmemiş.Bu bitkinin üst kısmı tamamen kuruyup kaybolduktan sonra bitki bu köklerden tekrar yeşermekte.Civardaki birçok bitkiyi denediysemde tamamı bu yolla çoğalmışlar.Ancak bitki böyle bir adaptasyon geliştirdiğine göre muhtemelen tohumlardan çok kolay yetişmiyor ve araştırdığıma göre bitkinin tohumlarını sülfürik asitte ve iba'da beklettikten sonra çimlenme oranı bir miktar artmakta
yani tohumlar müthiş bir çimlenme engeline sahip.
Saksıya ektiklerim kök salmışlar ama bakmayın böyle cılız olduğuna bu bitki çok büyük bir kök sistemine sahip.Kendi toplam ağırlığının epey üstünde bir kök ağırlığına sahip.Aşağıda çok büyük parmak kalınlığında köklerden oluşan bir ağ var ve bir metre çapındaki bitkiler bu köklerden büyümekte.Neyse belki çiçek açınca yağını yapmayı deneriz.