Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Kaynak var mı?
|
Merhaba Sn. MeyveliTepe
Aslına bakarsanız pek bir kaynak yok veya ben fazla araştıramadım ancak bentonit maddesinin kendi fiziksel özellikleriyle ilgili araştırmalar söz konusu. Direk olarak bitkilerdeki çeşitli mantari hastalıklara bentonitle çok göz önünde yapılmış çalışmalara ait kaynak bulamadım.
Ancak bentonitin mantari hastalıklarda kullanılabilmesindeki mantık bitkinin çeşitli aksamlarında özellikle yapraklarda biriken nemi emme ve tutma kabiliyetine sahip olması ve mantari hastalıkların başlangıcını mekanik olarak önleyen bir tür su geçirmez bir bariyer bir jel oluşturması.
https://polen.itu.edu.tr/bitstream/1...012/1/4452.pdf
Böyle bir çalışma var ancak normal bentonitin mgo ve cacl2 eklenerek rutubet çekme özelliği modifiye edilip bu maddelerin nem çekme özelliklerine etkisi ölçülmüş.Çok ince öğütülmüş ve kalsine edilmiş bir bentonitin mantari hastalıklara bitki daha yakalanmamışken etkisinin olabileceğini düşünüyorum.
Bentoniti kaolinle ve çeşitli yayıcılarla karıştırmak etkiyi arttıracaktır diye düşünüyorum.Araştırırken bir videoda denk geldi,kaolini 10lt/300g,bentoniti ise 10 lt/40g dozunda karıştırılıyor bunun yanında tanen dediği sanıyorum ki ardıç katranı benzeri bir bitkisel yağ veya bitki özüyle 10lt/40 g dozunda 3'lü karışım yapıp bitkilere uyguluyorlar.Bu sayede bir çok zararlı,hastalık,sıcaklık gibi etmenlere koruma sağlıyor.Ayrıca kaolin yüzey kaplaması yapılan bitkilerde yüzey sıcaklığı düşmekte , bitkinin su kaybı azalmakta böylelikle bitki daha fazla su kullanmakta böylece bitki su stresine girmeyip külleme gibi hastalıklara daha dirençli olmakta.
Benim gözlemlerime göre külleme hastalığının veya diğer mantari hastalıkarın bitkinin su kullanma rejimiyle çok yakından alakalı oldukları yönünde.Bunu daha çok yazın gözlemleyebilirsiniz bitki eğer susuzsa ve belli bir müddet bu şekilde susuz kalmaya devam ederse külleme hastalığına yakalandığını gözlemleyebilirsiniz.Aslına bakarsanız direk susuzlukta değilde sulama periyotlarının düzensiz olmasından kaynaklı daha çok.Şimdi aklıma geldi deşti bitkiler külleme veya başka hastalıklara genetik olarak direnç kazanmış olmalılar ki susuzluğada adepte olabilmişler.