|
Ceviz işinden anlamam, ama gözlemlediğim iki şeyi paylaşmak istiyorum.
(Bolu'da, Göynük'ün Bozcaarmut köyünde 1200 rakımdayız.)
Birincisi:
Komşum tozlayıcısını saymazsak tek çeşit (chandler) dikim yapmış. Parça parça 30-40 dönüm vardır. Ama ağaçlara bakarsak üç dört çeşit ağaç var. Bu çeşitleri ayırt edemiyoruz. Bu sene uyumlu gördüğü çeşitlerden kalem alıp uyumsuzlara 200 civarında aşı yaptırdı. Eğer adına doğru (ülkemde böyle bir tabir olduğu için utanıyorum) fidan alamadıysanız masa başında yaptığınız seçimin pek ehemmiyeti yok. En önemli konu bu.
İkincisi:
Bu sene köyümüzde, erken uyanan ceviz türleri meyvaya durduktan sonra zirai don oldu. Meyvalarda bir zarar olmadı, geç uyananların sürgünleri pişkinleşmeden yakalandığından hepsi yandı.
Aynı komşum yıllardır cevizle boğuşmaktan yılmıştı. Benim bahçede yol kenarındaki bir ocak fındığın her sene meyve verdiğini görünce, ceviz dikmeyi düşündüğü 17 dönümlük bir tarlasına fındık dikti. Bu sene üçüncü senesi ve çok umutlu. 4-10 yaşındaki cevizlerden karamsarlıkla bahsederken fındık lafı geçtiğinde gözleri parlıyor.
Bu tip yerlerde ticari ceviz (soğuğa duyarlı meyve) yetiştiriciliği yapılmamalı. 10 liralık arazim var diye üzerine 50 lira yatırım ve 10 yıl zaman yatırımı yapıp hüsran yaşamaktansa ya farklı bir ürüne yönelmek, ya da farklı bir yere yönelmek daha makul.
|