Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Doğasever 1
Ben sizin bilginize baş vurdum, Eisenia fetida yı bizim ülkemizin ekosisteme uyumunu sormadım, bu türün ülkemiz topraklarında da vardır, k.k solucanın kültür özelliklerini uluslar arası hakemli dergilerinde yayınlanan araştırmaları ortaya koyanların bence bu alandaki ticaret teşvik etmesine hizmet edebilir.
Bunlar bence afaki bilgiler, zaten bizim ülkemizde üst akıl sahibi bilim adamı olmayışı ile bu tür araştırma bilgileri ile ülkemizin boz ırkının geliştirilmesini değilde, kendilerinin ülkesine uyumlu hoştan gibi montofon cins ineklerini bizlere bu türlü hakemli araştırma dergilerinin insanımızı kekliyerek ülkemizin araştırma potansiyelini ortadan kaldırmışlar.
Buradan ne kadar örnek versemde, sizin gibi ülke gerçeğini göz ardı ederek ; güzel bir coğrafyada olmamıza rağmen tarımımızın geldiği durum benim ön görümümü ortaya koyması sizi ikna etmiyorsa zaten siz gibi insanların varlıği ile yabancı ülkeleri üstün sayıp kendi insanlarımızı yadsınması ülkemizde bilimin ayaklar altında kalmasının göstergesi olmaktadır.
|
Kusura bakmayın, tam bir bilgisiz fikir şeytme durumu.
Neymiş, ticaret teşvikiymiş.
Neymiş, afaki bilgilermiş.
Neymiş, ülkemizin araştırma potansiyelini ortadan kaldırıyormuş.
Neymiş, ülke gerçeğini göz ardı ediyormuş.
Neymiş, yabancı ülkeleri üstün sayıp insanlarımızın yadsınmasıymış.
Neymiş, ülkemizde bilimin ayaklar altına alınmasıymış.
Acınası komikliğin son perdesi.
Neden, işkembeden sallanan lafa uymadı diye.
Nasıl, verilen araştırmaları okumadan, okumaya ve anlamaya çaba bile göstermeden, ezbere, sırf kendini inandırdığı uydurmaya uymadığı söylendiği için.
Bravo, tebrikler, bir diş fırçalamalık sirke kazandınız.
Bu memleket niye belini doğrultamıyor sorusuna muhteşem bir örnek.
Bir arkadaş, bilimin evrensel olduğunu, dünyadaki herkesin okuyabilmesi için standart kabul edilen dilde raporlandığını, bilimsel yayınların, yayında iddia edilen savların ve ölçüm şekillerinin bilimsel usüllere uygun olup olmadığının denetlenerek (hakemli - peer review) yayınlandığını anlatmalı.
Bilimsel bir araştırmada elde edilen sonuçlar, yine başka bir bilimsel araştırma ile çürütülebilir. İşin kuralı budur, işkembeden atarak çürütülmez.
Ülkemizden bir çok bilim insanının da bilimsel çalışmaları var ve yine bu şekilde yayınlanıyor. Farkında bile değilsiniz, böyle sallıyorsunuz işte.
Yeterli mi? Hayır değil. Liseye döndürülmüş niteliksiz üniversitelerle bu işle olmuyor. Onun için potansiyeli olan genç bilim insanlarımız kendilerine imkan tanınan başka üniversitelere gidiyorlar.
Bilim dünyası ülkelere özel değildir. Verdiğim makalelerde çalışmaları yapanlar da muhtelif ülkelerden, aynı ülkeden değil.
Tarımımızın geldiği durum hiç parlak değil, doğru. Ama bu da işkembeden sallıyarak düzelmez, bilimle çözülür.
Memleket abra kadabracı satıcılarla dolmuş. Biri gübre icad eder, çakalları kovalıyormuş. Biri başka bir şey icad eder, "gübreler üstü revülasyon orbikatör" imiş, öyle bir şeymiş ki, katagorize edilemiyor, bu yüzden de tescil edilemiyormuş (bu sebeple de kaçak satılıyormuş). Sitesine şunu yapar bunu yapar diye yazmışlar. Yazılanlar noktası virgülüne imla hatalarıyla beraber başka bir ürünün sitesinden araklanmış. Biri başka bir şey satıyor, köy kahvelerinde adeta etrafa yalan defi-hacet edercesine sallıyor. Bilime dayanarak belirlenmiş bir malzemeyle dünyanın her yerinde yapılmış ve sayısı binlere ulaşan araştırmalara rağmen, aslında o malzemelerin zararlı, kendinin üç kuruşluk sahte malzemesinin zararlı dediği malzeme için belirlenen faydaları sağladığını işkembeden atarak söyleyecek kadar aşşağılık. Ne ki, insanlar mal gibi dinliyor ve inanıyor. Ne diyelim, müstehaktır.
Size de inanan olur, sallayın gitsin.