Gelelim bir sabır taşı hikayesine daha, geçen sene sevgili Batı Rüzgarı'nda görünce yavru paylaşımı için sıraya girmiştim, sağolsun bir süre sonra ablası için büyüttüğü yumruyu bana gönderdi. Lâkin bir türlü memnun edemedik soğancığı, o toprak, bu saksı, o yer bu yer derken yumru kahverengileşti, suyu çekildi ama ben öyle atamam bitkiyi hemen. Yine saksı ve toprak değişimi yaptım ve yerini yine değiştirdim, artık son raddedeydi yaşamazsa bir mucize olup; ölecek gibiydi.
Beni şaşırttı ve o da yeşeriverdi şimdilerde ikinci yaprağını da çıkardı. İşte amazon zambağım.
Bu da en son gardenya maceram, bilirsiniz forumcak gardenya ve açelya özürlüleriyiz

tövbekârları çoktur.
Bu gardenyayı yine geçen yılki az kalsın yaşatacak olduğum gardenyamı öldürdükten sonra gaza gelip almıştım. Tabii bu da yaprak sararttı, tomurcuk döktü yavaş yavaş alışık olduğum sona doğru ilerleyince bi daha alırsam noluyum nedametleri eşliğinde balkon demirinin kenarına koyuverdim. Boş saksı, içindeki kara kuru çöpler rahatsız etse de yine de atamadım. Meğer bizimki yerini ararmış, tesadüfen yolu izlerken gözüm takıldı ne göreyim minik minik filizler

Hemen mutfağa seyirtip sürahiyle su kapıp başına dikildim (epeydir sulamamıştım) bir güzel suladım. Oradan kıpırdatmıyorum.
Meleğim Sevgi Durul ablamla da paylaşmıştım mutluluğumu şimdi de sizlerle paylaşayım işte sabreden derviş, muradına ermişin fotoğrafı
Sevgi Durul abla, hazır bilgisayar başına geçmişken ve fotoğraf yüklerken senden gelen bu çiçeği de sorayım dedim adı nedir bu miniğin
Çılgın Havva teyzem (burada bir çiçekçide tanıştık), evinde yok yok on iki yıllık ağaçlar.net üyesi benim göremediğim çiçekler onun evinde

Kokulu orkide türlerinden biri ve yavrularını paylaştı benimle ve arkadaşımla.
Geçen bahar dikildiler yazı ne sıkıntıyla atlattığımızı ne siz sorun ne de ben söyleyim, ölecekler diye ödüm koptu.
